Yeni rektörle tanışmak istemiyorum.
Hiç tanışmamam halinde memnun kalma ihtimalim var.
O ihtimal en kıymetli hazine…
Belirsizlik, kötü bir tecrübeden daha kıymetli değil midir böylesi süreçlerde?
Belirsizlik baş tacıdır, ben onun kralı.
Uzatılan elin bir akademik cehalete denk gelme ihtimali korkutuyor…
Ağzımızı yakan sütlere saysın, yoğurtsa şayet hoca.
Ben, tanışma mevzusundan borçlusu ile denk gelmek istemeyen memur gibi kaçsam ne çare, şehir tanıştı, üniversite tanıştı bir kere…
Hak edilmeden kazanılan tüm makamlar, o makamlara oturanlar için büyük yük.
Önceki rektör ezildikçe ezildi.
Sadece o mu ezildi?
Heybetli bir öğrenci kenti, silindirin altında kalmış gibi oldu dersem yeridir.
Koskoca Anadolu Üniversitesi, buruşturup cebine koy, ondan sonra unut cebinde, makinede yıkansından hallice.
Yeni üniversitemiz, eskisinden daha eski.
Çivi yazısı ile eğitim verilse şaşmayız hani.
Rektörlük değişiminden sonra fakültede ve üniversitede bir değişim isteği var olduğu söyleniyor.
Samimiyet sorgulanmaz.
Şayet böyle bir istek varsa, hukuk fakültesinden haksız yere işinden atılan dört akademisyen görevlerine dönmeli dönebilmeli.
Eski, bilimi ekmeksizlikle terbiye etti…
Yeni, bir başka olmalı öyle değil mi?
Eski rektörün gittiği söyleniyor, uzatılan ellerin pek çoğunun bir memnuniyetsizliğin pençesinde kıvrandığı hatırlatılarak.
Yeni rektör gelmiş diyorlar ciddi ciddi.
Sordum “cidden yeni bir rektör mü?” geldi.
“Evet yeni rektör gelmiş” dediler.
Pek çoğu yeniye bir hürmet ediyor ki sormayın.
Haksızda değiller hani!
Yeni demek umut demek bir yerde.
Ama ben yine de tanışmama hakkımı kullanmak istiyorum.
Yeni hocamızda umarım bendeki tanışmama hırsı ile şehre ve üniversiteye yaklaşmaz da,
her ikisine de bir “merhaba”, bilimsel bir “merhaba” der çekinmeden.