Alkan yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: Bakanlığın 26 Mart’ta yayınladığı ilk yazının üzerinde bir buçuk ay geçmesine rağmen yazıdaki çelişkili ifadeler nedeniyle ortaya çıkan karışıklıklar giderilmiş değil. Süreç içinde sendikamızın da dile getirdiği itirazlar sonrası ücretli öğretmenler, usta öğreticiler ve meslek lisesi öğretmenlerinin mağduriyeti Bakanlığın ek yazılarıyla giderilmişti. Başından beri tüm itirazlara rağmen Bilim ve Sanat Merkezi öğretmenlerinin mağduriyeti ise hala giderilmedi.
Mağduriyetin sebebi ise Ziya Selçuk imzalı yazıda yer alan “Cumartesi ve Pazar günlerine rastlayan ders görevlerinin yapılmış sayılmaması…” ifadesi. Çünkü Bilim ve Sanat Merkezleri üstün yetenekli öğrencilerin örgün eğitim dışındaki zamanlarında eğitim gördükleri kurumlar ve bu nedenle eğitim öğretim genellikle akşam saatlerinde ya da hafta sonları yapılıyor. Bu durumda hafta sonu 8 saat dersi olan bir BİLSEM öğretmeni, lise ya da ilköğretimde aynı branştaki başka bir öğretmene göre yarı yarıya daha az ek ders ücreti alacak.Bu çok açık bir adaletsizlik ve hak gaspıdır.Zaten çalışma saatleri fazlasıyla esnek olan ve özel eğitim kurumu olarak üstün performans gerektiren BİLSEM’lerde özveriyle çalışan öğretmenlerin mağdur edilmesine Bakanlık sessiz kalmıştır.
Öğretmenlerin mağduriyetlerini dile getiren kimi BİLSEM yöneticilerine, Özel Eğitim ve Rehberlik Genel Müdürlüğü tarafından “ödeme yapmayın, yaparsınız sorumluluk sizindir” denildiğini; buna rağmen bazı kurum müdürlerinin öğretmenlerinin derslerini hafta içi göstererek mağduriyeti gidermeye çalıştığını biliyoruz. Bu yüzden Nisan ayı ek ders ödemelerinde kimi illerdeki BİLSEM öğretmenleri hafta sonu dahil ek ders ücreti alırken, diğerleri alamamıştır. İlimizde de tüm çabalarımıza rağmen BİLSEM öğretmenleri arasından hafta sonu dersi olanlar mağdur edilmiştir. Ortaya çıkan bu garabetin, bu eşitsizliğin sorumlusu da Bakanlıktır.
BİLSEM öğretmenleri bağlı bulundukları Daire Başkanlığı ve Genel Müdürlüğün soruna duyarsız kalması nedeniyle seslerini sosyal medyada Bakan Ziya Selçuk’a duyurmaya çalışmışlardır. Bir taraftan hakkını alabilmek için sesini duyurmaya çalışan BİLSEM öğretmenleri diğer taraftan uzaktan eğitim sürecinde aktif olarak görev yapmaktadır. Uzaktan eğitimin özel eğitim ayağına ilişkin Bakanlığın düzgün bir planıyokken BİLSEM öğretmenleri ve yöneticileri özverili bir şekildeuzaktan eğitim sürecine dahil olmuşlardır. Özel yetenekli öğrencileri ile danışmanlık faaliyetlerini sürdüren, onlara online etkinlikler hazırlayan, salgınla mücadeleye destek vermek için 3D yazıcılarla siperlik üretimi yapan BİLSEM çalışanlarına kulak verilmemesi kabul edilemez.
Genel merkezimiz üzerinden bu süreçteki ek ders ücret ödemelerine ilişkin dava sürecini başlatmış bulunmaktayız. Başından beri Eğitim Sen olarak hem yerel yöneticiler nezdinde hem de Bakanlık nezdinde konuyu gündeme getirip takipçisi olduk ve olmaya devam edeceğiz.