TBMM Dışişleri Komisyonu Üyesi ve CHP Eskişehir Milletvekili Çakırözer, Türkiye’ye transferi 12 Temmuz 2019’da resmi açıklamalarla başlayan S-400 sistemlerinin kurularak aktive edilmesi sürecindeki gecikmeleri Milli Savunma Bakanı Akar’a yazılı bir önerge ile sordu.
“Kullanmayacaksak neden 18 milyar ödedik”
İktidarın açıklamaları ile uygulamalarının tutmadığına dikkati çeken Çakırözer, “S-400 savunma sistemleri için Cumhurbaşkanı ‘keyfi değil, zorunluluk’, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü &geri adım söz konusu değil’, Dışişleri Bakanı kutuda tutmak için almadık’, Milli Savunma Bakanı ise ‘Nisan Mayıs’ta aktive olacak’ demişti. Şimdi tüm bu laflar unutuldu, ekonomik bir buhran ile boğuşan halkın vergileri kullanılıp kullanılmayacağı dahi bilinmeyen bir savunma sistemine aktarıldı. Eğer devlet yetkililerinin söylediği gibi zorunluluk ise neden hala kutuda bekletiliyor? Eğer kullanmayacak isek, o zaman neden ‘alacağız’ diye dünyayı ayağa kaldırdık? Ve milli bütçemizden 2.5 milyar dolar verdik? Salgın döneminde emekçiye, esnafa, emekliye, yoksula verilemeyen milyarlarca lira, S-400’lerle dünyanın en değerli hurdasına dönüştürülmek üzere” dedi.
Güvenliğimizden taviz olmaz
Türkiye’nin orta ve uzun menzilli hava savunma sistemi ihtiyacını karşılamak için Rusya’dan tedarik edilen S-400’lerin aktive edilmesinin güvenlik zafiyeti doğuracağını vurgulayan Çakırözer şu değerlendirmeyi yaptı:
“Eğer hava savunma ihtiyacımızı S-400 sistemi karşılayabiliyorsa, alınmış sistemin aktive edilmesinin ertelenmesi çok büyük zafiyettir. Güvenlikten taviz verilemez. Ama veriliyor. Bu olmaz. Hele hele bunun COVİD salgınıyla gerekçelendirilmesi ise çok daha vahim bir durum. Ülkemizde ve dünyada salgın var diye Türkiye’ye yönelik tehditler bitti mi? İçeride ve dışarıda teröre karşı operasyonlar durdu mu? Tankımızı, helikopterimizi, silahımızı artık kullanmıyor muyuz? Mehmetçik askerde nöbet beklemiyor mu? Salgın döneminde tüm askeri faaliyetler sürüyor ama bir tek S400 kurulamıyor! Bu nasıl gerekçe böyle? Yurttaşların aklıyla alay ediyorlar.”
Akar’a çağrı: Kuruşun hesabını vermelisiniz
Çakırözer, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın yanıt vermesi istemiyle TBMM Başkanlığına verdiği soru önergesinde, salgın gerekçesi ile Türk Silahlı Kuvvetleri’nde başka hangi faaliyetlere ara verildiğini de sordu. S-400’ler için harcanan bütçe ve ödeme takviminin de kamuoyu ile paylaşılmasını isteyen Çakırözer, sistemin ne zaman aktif hale getirileceğini de sorularına ekledi. Çakırözer, “Türkiye’nin milli bütçesinden savunmaya ve diğre ihtiyaçlara harcanan her kuruşun hesabı bu halka verilmelidir” dedi.
F-35’ler ne oldu?
Çakırözer, S-400’ler ile eş zamanlı olarak tartışılan F-35 uçak projesine ilişkin de Akar’dan yanıt istedi. “Türkiye’nin üretim ortağı olduğu F-35 savaş uçakları projesinde Türkiye için üretilen uçakların teslimatı ne zaman yapılacak? F35 uçaklarını üretiminde Türkiye’nin global üretim içindeki iş payı önümüzdeki yıllarda korunabilecek mi” sorularının yanı sıra Çakırözer, ABD tarafından F-35 üretimi projesinde Türkiye’ye uygulanan yaptırımlar olup olmadığını ve olası yaptırımlara karşı tedbirleri sordu.
:KUTU:
Ne demişlerdi?
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan: “Bu keyfi değildir, bir zorunluluktur. Barışı ve kendi milli güvenliğimizi garanti altına almaya çalışıyoruz. Nisan 2020'de bu sistemleri aktif olarak kullanmaya başlayabileceğiz.”
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay: “S-400'le ilgili karar verilmiştir. Türkiye bir konuda bir anlaşmaya imza attıktan, söz verdikten sonra bu sözünü yerine getirir.”
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın: “Geri adım söz konusu değil, Türkiye S-400'ü aktif edecek.”
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu: “Bir ürün kutuda tutulmak için alınmaz. Hava savunma sisteminin ciddi bir maliyeti var ama maliyetten daha çok bizim ihtiyacımız var.”
Milli Savunma Bakanı Hulisi Akar: “Tam yetenek dedikleri olay Nisan Mayıs aylarında gerçekleşecek. Ne dediysek planlanan şekilde faaliyetlerimiz devam ediyor. Bundan sonra da aynı şekilde devam edecek.”
Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir: “Bir sistemi bunca para verip alıyorsanız bir ihtiyaca binaen alıyorsunuz. ‘Biz falancanın hatırı için kullanmayız’ demek çok doğru bir yaklaşım değil.”