BU SÜRECİ DAHA GÜZEL GEÇİRMEK MÜMKÜN MÜ?

SONER UÇAK YAZDI...

Halimize şükür etmesini bilen bir toplum olduğumuzun pek çok kanıtı vardır.

En olumsuzluk halinde dilimizden dökülür, “buna da şükür”…

Sadece dilimizin arzı endamı olmaz üstelik, çok kısa bir süre içerisinde en olumsuzu hayatımıza dahil eder, onunla yaşamasını öğreniriz.

Ancak yine aklımızın bir köşesinden geçmez değil, daha iyisi mümkün müdür?

Garipliğin en katmerlisi burada yatıyor.

Olumsuzluğa uyum sağlamada dilimiz ve pratiğimiz başroldeyken, daha iyisi arayışları aklımızdaki bir esintiden ibaret kalıyor…

Koronavirüs dünyayı sallıyor ve daha da sallayacağa benziyor.

Batıda İtalya’ya, doğuda İran’a bakıp “buna da şükür" dediğimiz bir süreçten geçiyoruz.

En kötü olmadığı sürece, tüm kötülere katlanabiliriz gibi geliyor.

Yahut en kolay yollu tesellimiz de olabilir.

“Buna da şükür” diyenler olarak ciddi kaygılarımız mevcut.

Örneğin DÜNYA için StratejiCo. ve ERA Araştırma işbirliğinde hazırlanan Koronavirüs Gündem Araştırması’na göre, iş kaybetme endişesi virüs korkusunu geçtiği belirtiliyor. Araştırma bulgularına göre katılımcıların %68’i “iş kaybetme” ile ilgili endişe taşıyor.

Yarının işsizliği bugünün koronasından ağır basıyor ya,  "şükür” deyip geçmekten başka bir seçenek şuanda görünmüyor.

Bugünün atmosferi yarın için bir şeyler, düşünmek ya da bir şeyler dillendirmeye pek de elverişli değil.

Üstelik yarınının, bugünden çok daha güzel olacağının hiçbir göstergesi olmamasına rağmen…

El temizliğine gösterilen hassasiyeti mide tokluğuna göstermekten bir hayli uzağız.

Barınma sorunu olup olmadığını sorgulamadan hayatı eve sığdırma gayretimiz bir o kadar garip gelmiyor mu size de?

Koronadan en fazla mağdur olacak kitle olan 65 yaşı ve üstü vatandaşların korana virüsünün yegane kaynağı olarak görünmesi…

Medyanın işi sayılarla veya aynı sözleri renklendirerek tekrar etmesi.

Güzel performans sergilediği yönünde mutabık kalınan sağlık bakanın, zaman ilerledikçe bir sosyal medya fenomenine dönüşmesi...

Hepsi ama hepsi gariplikler listesine yazılabilir.

Aklımızdaki “daha güzeli mümkün mü?” esintisi yerini usul usu “buna da şükür”e bıraktı ya da bırakacak.

Ama yine de başta iktidar, daha sonra zahmet olmayacaksa muhalefet partilerinin ve toplumun daha iyisini bulmak, en azından aramak gibi bir zorunluluğu olduğunu hatırlatmakta fayda görüyorum.

Haberler