Zayıf karnelere motivasyon ödülü

Eskişehir’de zeka ve akıl oyunlarını vatandaşlarla buluşturan Ali Arı, karnesi zayıf gelen öğrencilere motivasyon ödülü verecek.

Eskişehir’de zeka ve akıl oyunlarını vatandaşlarla buluşturan Ali Arı, karnesi zayıf gelen öğrencilere motivasyon ödülü verecek.
15 yıl Türkçe öğretmenliği yapan Ali Arı, öğrencilere yönelik yeni projeler yapmaya devam ediyor. Öğretmenlik hayatında bir öğrencisiyle yaşadığı ilginç diyaloğun etkisinde kalan Ali Arı, kötü karnelere de motivasyon ödülü vermeye hazırlanıyor. Ödülün sadece motivasyonu arttırmak için verileceğini aktaran Arı, öğrencilere bir eğitimci olarak ufak tavsiyelerde de bulunacağını söyledi. Başarısız öğrenciler mangala oyununa sahip olacakken, başarılı öğrenciler ise istedikleri oyunu büyük indirimlerle alabilecek. Toplamda 250 mangala oyununun motivasyon ödülü olarak öğrencilerle buluşacağını dile getiren Arı, başarısızlığın motivasyonla aşılacağını ifade etti.

"Dürüst olmak, başarı kadar önemli bir şeydir"
Projeyi anlatan Zeka ve Akıl Oyunları Mağazası sahibi Ali Arı, öğrencisiyle yaşadığı ilginç diyaloğu paylaştı. Zeka oyunlarının önemine de dikkat çeken Arı, "Biz öğretmen olarak öğrencilere her zaman siyah ya da beyazı öğretiriz. Ama hiçbir zaman çocuklara ’Siyah nedir? Beyaz nedir?’ diye sormayız. Hep griyi sorarız. İşte griyi bulmak için çocuğun öğrenmiş olduğu siyah ve beyazla, griyi zihninin üretmesi lazım. Biz buna mantıksal düşünme becerileri diyoruz. İşte zeka oyunları tamamen bu mantıksal düşünme becerilerini ve problem çözme yeteneklerini geliştiren eşsiz bir oyun alanımız. Öğretmenliğim süresinde bir öğrencimiz derse ödevini yapmadan gelmişti. Öğrencime ’Çocuğum neden ödevini yapmadın?’ diye sordum. Her öğrencinin sunduğu klasik bahanelerden birisini söyler diye bekliyorum. Çocuk, ’Hocam canım yapmak istemediği için yapmadım.’ Çok şaşırdım. Bu kadar dürüst yaklaşınca çok hoşuma gitti. Hemen yanındaki arkadaşına, ’Hadi git bir çikolata al gel’ dedim. Çocuk gidip çikolatayı aldı geldi. Çikolatayı verip, ’Al bakalım bu sana bir ödül, ama ödevini yapmadığın için bir ödül değil. Dürüst olduğun için bir ödül.’ Tabii bizim buradaki amacımız çok belliydi. Çocuklar da bunu anladılar. Dürüst olmak, başarı kadar önemli bir şeydi. Dersten sonra çocuğa, ’Koçum sen eşsiz bir yeteneğe sahipsin. Dürüstlük çok güzel bir kişilik özelliği. Bu kadar dürüstken bir de başarılı olsan ne kadar güzel olmaz mı?’ dedim. Nitekim öyle de oldu. O çocuğumuz o günden sonra ödevini yapmamazlık yapmadı. Eğitim hayatında da ciddi bir başarı yakaladı" dedi.

"Bu gariplerim bir tarafa sinip kalıyorlar"
Öğrencisiyle yaşadığı bu durumu iyi analiz ettiğini söyleyen Arı, problemlere tepkiyle yaklaşmanın bir işe yaramayacağını aktardı. Başarısız öğrencilerin yaşadığı tepkilerden dem vuran Arı, "Bu örnekte gördük ki, bazı problemlere karşı problemlerle, tepkiyle veya kızgınlıkla yaklaşmak yerine; tam tersi motivasyonla yaklaştığımızda, çocuklarımızın daha çok başardığını görüyoruz. Bugün yaptığımız projede de bu fikirden hareketle yola çıktık. Günümüzde herkes başarılı çocukları çok takdir ediyor, çok seviyor. Onları takdir etmeye hepimizin doğal olarak bir yatkınlığı var. Bir de takdir, teşekkür almayan çocuğumuz var. Bunları ne yapacağız? Bu gariplerim bir tarafa sinip kalıyorlar. Karneyi alıp eve geliyor, herkes ’Ne aldın, ne aldın?’ diye soruyor. ’Bir şey alamadım demek, çok kötü bir şey.’ Bir de bunun bir sürü karşılaştığımız sosyolojik boyutları var. Birileri sürekli nasihat ediyor. Sürekli bir tepki veriliyor. Ben de diyorum ki, çocuklarımıza bu şekilde tepki vererek düzeltemeyiz. Amacımız o çocuğu motive etmek olmalı. O motivasyon ile çocuğumuzun bir sonraki dönem başarıyı yakalayacağına inanıyorum. Bunu en azından tecrübeler ile yaşadık" şeklinde konuştu.

"Projenin amacı, başarısızlığı övmek değildir"
Sonraki dönemde zayıflarını düzelten öğrencilere iki oyunun birden hediye edileceğini açıklayan Ali Arı, şu şekilde konuştu:
"Ben istiyorum ki, karnesinde takdir veya teşekkür alamamış çocuğumuz, anne-babasıyla buraya gelsin. Ben ona zeka oyununu hediye edeyim. Bu oyunu alsın, oynasın. Aslında bunu verirken şunu da söyleyebilmek istiyoruz, ’Çocuğum sen bir kereye mahsus bir hata yaptın. Ama biz bu hatanın devam etmeyeceğine inanıyoruz. Seni halen çok seviyoruz. Sen bizim için halen çok değerlisin. İkinci dönem mutlaka bu hatanı düzelteceğine inanıyoruz.’ Projenin amacı, başarısızlığı övmek değildir. Tam tersi, başarısızlığa neden olan o çeldiricilerin ailenin ve öğretmenin farkına vardırmak. Bunun farkına varırsak, bunu çözebiliriz demektir. Oyunu verdikten sonra bir söz alıp, bir de söz vereceğim. Diyeceğim ki, ’Çocuğum ikinci dönem zayıflarını kurtarırsan ya da takdir-teşekkür alamamışsan ve ikinci dönem bu belgelerden birini alırsan, karnenle birlikte tekrar gel, ben sana iki oyun birden hediye olarak vereceğim.’ Hediye olarak verdiğim oyun, Türk zeka strateji oyunu diye geçen mangaladır. Her şeyden evvel milli bir oyunumuz. Biz çocukken toprakları eşeleyip oynardık. Şimdi bunların çok güzel modelleri üretildi. Okullarımızda çok da bilinen bir oyun. Toplamda 250 adet oyunu, başarısız olan öğrencilerimizi motivasyon edebilmek için stoğumuza koyduk. Tabii biz başarısız öğrencilerimizin motivasyonu için bu adımı attık. Başarılı öğrencilerimiz de unutmadık. Onlar takdiri ilk önce hak edenler. Onlara da zeka oyunlarımızın hepsinden indirimli olarak faydalanma imkanı vereceğiz."
Haberler