Yurtman yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde kurulan Türkiye Cumhuriyet’inin en önemli devrimlerinden biri 3 Mart 1924’te gerçekleştirilmiştir. Bu tarihte Halifelik, Şeriye ve Evkaf Vekâleti ile Erkân-ı Harbiye Vekâleti kaldırılmış, Osmanlı hanedanı mensupları yurtdışına çıkartılmış ve Tevhid-i Tedrisat Kanunu (Öğretim Birliği Yasası) kabul edilmiştir.
3 Mart devrim yasaları ile Türkiye Cumhuriyeti; ulusal, laik ve bilimsel temellere dayanan çağdaş bir devlet olmanın temellerini atmıştır.
Bu tarihte yasalaşan üç önemli kanun çağdaş, demokratik, laik ve hukukun üstünlüğüne dayalı Türkiye Cumhuriyeti devlet yapısını oluşturmuştur.
Atatürk, cumhuriyeti ilan etmeden önce saltanatı, cumhuriyeti ilan ettikten sonra da halifeliği kaldırmıştır. 1923 Cumhuriyet Devrimi’ni yaratan Mustafa Kemal Atatürk ve cumhuriyetin devrimci kadroları, modern Türkiye Cumhuriyetinin üç devrim yasası ile diğer İslam devletlerinden ayıran en önemli kimliği olan laikliğin temellerini atmıştır. Böylece toplumsal gelişmenin önünde engel olan çağdışı kurumlar kaldırılmış toplumu ve devleti din kuralları yerine, gelişen ve sürekli değişen ihtiyaçlar doğrultusunda, akla ve bilime dayalı ilkelerce düzenlemenin yolu açılmıştır.
Bu şekilde din ve devlet işleri birbirinden ayrılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti’nin laik yapıya kavuşması yolunda ileri bir adım atılmıştır. Cumhuriyet, dinsel “sultan-halife egemenliği” yerine “milli egemenliğe” dayalı cumhuriyetin özgür yurttaşı esas alan rejimi kurulmuştur. Ümmet toplumunun yerini ise modern Türk ulusu almıştır.
Devrim yasalarının çıkarılışının 96.yılında yaşadıklarımız bizlere çok şey anlatmaktadır.
Devlet kurumlarının cemaatlerce doldurulduğu, tarikatların baş tacı edildiği, aklın, bilimin dışlandığı bir dönem yaşamaktayız.
Cumhuriyeti yıkmak isteyen ve anayasal rejimi ortadan kaldırmak isteyen, hilafet ve saltanat özlemi içindeki gerici siyasi hareketler, özellikle bu siyasi iktidar döneminde büyümüştür.
Türk devriminin önemli kazanımlarından biri olan “hilafetin kaldırılmasını” içine sindiremeyen Cumhuriyet düşmanları, Cumhuriyetin kurucu kadrosu Atatürk’e, onun silah arkadaşlarına ve onların aziz hatıralarına hakaret etmekte ve hilafeti getireceğini, şeriatçı bir düzen kurarak devrimlerini kaldırmak istemektedirler.
Unutulmamalıdır ki Cumhuriyet sahipsiz değildir.
Devrim Kanunları, Cumhuriyet’in saygın, yetkin, üretken yurttaşlarını yetiştirmeyi hedeflemektedir. Türkiye Cumhuriyeti’nin tüm kurumları ve kuralları, dine, etnisiteye göre değil, laiklik ilkesine göre şekillenmiştir ve bu yapı korunacaktır.
Görev ve sorumluluk hepimizindir.
AKP iktidarının bilimsel, laik, ulusal ve demokratik eğitimi tasfiye etme girişimlerine karşı aydınlanmayı, kadın-erkek eşitliğini, aklın ve bilimin egemenliğini, bağımsız ve özgür bir yaşamı sonuna kadar savunacağız.
Demokrasi ve laikliği kaldırmak, hilafeti yeniden getirmek isteyenlere karşı Cumhuriyetin ve Atatürk’ün modern yurttaşları, öğretmenleri, bilim adamları dimdik ayaktadır.
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak; Türkiye Cumhuriyeti’ne, ülkemize, ulusumuza, birliğimize ve bütünlüğümüze yönelik saldırılar tıpkı geçmişte olduğu gibi bugün de devam ettiğinin farkındayız. Ancak onların bilmediği aydınlığa karşı tarihin hiçbir döneminde karanlık güçler başarılı olmamıştır. Türk Ulusu, Mustafa Kemal Atatürk öncülüğünde Tam Bağımsız, Demokratik ve Laik Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerini attığı gibi Cumhuriyete, Demokrasiye, Devrimlerine sahip çıkacaktır