MHP lideri Devlet Bahçeli’nin AK Parti’ye ateş püskürttüğü dönemler hala hafızalarda olsa da, Cumhur ittifakı uzunca bir süredir ülkenin rotasını tayın ediyor.
Bu birlikteliğin nedeni değişik pencereden kısmen eleştirel, kısmen olumluyucu bir şekilde açıklanabilir.
Benim sorulara cevap ararken suyu bizzat kaynağından içmek gibi bir alışkanlığım var.
Bu nedenle ne zaman ülkücü camia mensubu bir kişi ile yan yana gelsem AK Parti’ye verilen sınırsız desteğin nedenini soruyorum.
El cevap: Sayın liderimizin vardır bir bildiği.
Soruyu sorma nedenim elbette bir çapanoğlu aramak değil.
Ancak ekonomiden hukuka, eğitimden, dış politikaya kadar pek çok sorun kapıda çözüm için sıra bekliyor.
Bazı çevrelere olan bitenler karşısında çok kötü bir süreçten geçildiğini belirtirken,
Bazı çevreler ise çok kötü bir süreç olduğunu söylemesine rağmen altında gizemli bir neden arıyor.
İşte bu noktada Devlet Bahçeli’nin bildikleri ön plana çıkıyor.
Ve mevzu bahis tüm sorunların beka sorunu potasında eritildiği bir retorik karşımıza çıkıyor.
Fakat gelin görün ki, eğitim, hukuk, ekonomi, uluslar arası ilişkiler gibi sorunların tamamının bir beka problemi olduğunun unutulduğu hissine kapılmamak pek de mümkün olmuyor.
Durum böyle olunca, ülke problemleri çözmek, en azından dillendirmek için var olan siyasi partilerin varlık nedeni iyiden iyiye sorgulanıyor.
Farklı bir parti olsa da MHP ana iktidar partisi olarak yol almayı sürdürmeye bir hayli niyetli olduğunu her defasında gösteriyor.
Haliyle, politika bir sorun çözme faaliyeti olmaktan uzaklaşıyor.
Zaten en çok güvenilen kurumlar anketinde siyasi partilerin her geçen gün alt sıralara doğru ilerlediği göz önüne alındığında, zannediyorum bundan sonra değil Devlet Bahçeli’nin herhangi bir siyasi parti liderinin ne bilip, ne bilmediğinin çok da hükmü kalmayacak.