İşte Aydıner’in o yazısı:
“Değerli öğrencilerim, sevgili meslektaşlarım ve Anadolu Üniversitesinde birlikte görev yaptığım idari personel dostlarım; bugün itibariyle 30 yıllık yuvam Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesindeki görevimden emekliye ayrıldım. Merak edenlere cevabı peşinen vereyim; bu karar ekonomik sebeplerle alınmadı. Koşullar bunu gerektirdi. Umarım ülkenin en iyi 10 hukuk fakültesi arasına soktuğumuz; en büyük uluslararası toplantılara evsahibi yaptığımız, Anadolu Hukuk bizden sonraki kadrolarıyla budüzeyi koruyup çok daha iyi yerlere gelecektir. Kalın sağlıcakla..!” Yukarıdaki sözler Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne yıllarını veren ve Dekanlığını yapan Prof. Dr. Ufuk Aydın’a ait. Anadolu Üniversitesi’nde Rektör Naci Gündoğan sonrası işbaşına gelen yönetim, kendi kadrolarını oluşturmak adına, üniversiteye yıllarını veren bilimadamlarını kurumdan ayrılmaya veya emekli olmaya zorluyor. Sayın Aydın; “Koşullar bunu gerektirdi” sözleriyle balık misali; “çok konuşurum ama ağzım su dolu” demiş. Kendisine bundan sonraki yaşamında mutluluklar diliyorum. Eskişehir ve öğrencileri onun hizmetlerini asla unutmayacak. Anadolu Üniversitesi’nde son aylarda yaşananları gördükten sonra; “Eskişehir bu kadar mı sahipsiz” diyorum. Ne diyeyim; bu kenti, değerli akademisyenleri sahipsiz bırakanlar utansın...