Yangından ilk önce kurtarılacakları bırakıp da, yangından mal kaçıranlara umut diye sarıldık ya!
Yinede o küllerin arasında bize bakıp el sallıyorlar.
Ağıtların, arasında zafer türküleri söyletmeyi başarıyorlar.
Neden ilk önce onların kurtarılması gerektiğini gösteriyorlar.
Gözümüzü yakan duman henüz yeni yeni dağılırken onlara sarılıyoruz.
Kurtarmak için adım dahi atılmayan bir avuç gencin, yeniden söylettiği zafer şarkılarına bir teşekkür diyelim.
Geçmişte yapılan hatalardan dolayı birilerini dövmek, tokatlamak yerine
Yeni gelene, iyi gelene ve güzel gelene bir hoş geldin yazsı.
Bir ağırlama yazısı.
Bu kez ilk önce onları kurtaracağımızın sözü verme; bir söz alıp, verme yazısı anlayacağınız.
Yarına bırakılmayacak kadar acil, bugün yazılmayacak kadar hamdır bu yazı
Özür dilerim…
Bir avuç gencin umut fakiri topraklardan önümüze çuval çuval yeni mahsülleri koyması.
Sadece alınan puanlardan mülhem değil.
Formaya ayıp olmasın diye anlamsızda olsa yapılan koşular.
Çorba parasına canını dişine takmanın asaleti.
Yedikleri her lokmanın haleliğinden belki de.
Futbolun paralı usta ayaklarından, inancın inançtı çocuklarına olan seyrü seferde ki en önemli duraktan alınan galibiyetin heyecanı
Hepsi ama hepsi için bin bir teşekkür hak ediyor bizim çocuklar.
Yangının ortasında ilk kurtarılacak olanları unutmuşluğumuzdan duyduğumuz derin utanç, yarını çok geç kılıyor nitekim.
Bugün söylenmesi gerekiyor.
Yangın olursa bu sefer ilk sizi kurtaracağız çocuklar.
Tabi ki bu teşekkür biraz da mevsimle ile ilintili.
Mevsimsizlik ise memleketin derdi, kış da baş göz üstünedir bir yerde.
Biliyorum üşüyoruz.
Dün yandığımız yangında, yarın birlikte ısınacağız biliyoruz.
Teşekkür etmek bu kadar ucuz olmasa da bu kadar kolay harcardım zannediyorum.
Size de teşekkürler Mustafa Özer ve Tatar Mustafa….