Alınan karar sonrasında basın açıklamasında bulunan Urfalı, yetkililere maddeler halinde soruları sıraladı. Urfalı’nın sorduğu sorular şu şekilde: 1-Başta Okul Müdürü Kerim Erzincanlı Yunus Emre Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin 2017-2018 eğitim-öğretim yılında faaliyetlerini sürdürdüğü Atatürk Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde öğrenciler arasında, yöneticiler arasında ve öğretmenlerle yöneticiler yaşanan sorunları tekrar mı yaşamak istemektedirler?
2- Yunus Emre Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi dışında bulunmaya çalışılan çözümlerin öğrencilerin çoğu açısından ulaşım ve beslenme başta olmak üzere ek yük getireceği dikkate alınmakta mıdır?
3-Yaklaşık 1200 öğrencisi bulunan okulun dörtte birinin zaruri olmayan nedenlerle başka bir okula gönderilmesi uzun vadede Yunus Emre Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin varlığını sürdürmesine engel olabilir mi?
4- Makine Bölümü binası için 2016 yılında yıkım kararı alınmasına ve bu kararın Ağustos-2017 ayında okula tebliğ edilmesine rağmen bu binada faaliyetler o günden bu yana herhangi bir adım atılmadan eğitim-öğretim faaliyetleri Ocak 2020 ayına kadar sürmüştür. Bu konuda başta okul müdürü olmak üzere sıralı yöneticilerin ihmali ve suistimali var mıdır?
5-Okul Müdürü Kerim Erzincanlı okulun sahibi midir?
6-Okul Müdürü soruna çözüm bulmaya çalışan makine bölümü öğretmenlerine “ okulun depreme dayanıksız olduğunu niye bakanlık müfettişlerine söylediniz, ” deme hakkını ve gücünü nereden almaktadır?
7-Soruna okul içinde çözüm bulmaya çalışan öğretmenlerin konferans salonunu bir alternatif olarak sunması karşısında, “bu salonun geçmiş dönemde bazı kolonları kesildi ben sorumluluğu almam” demiş midir?
8-Madem ki, bu kadar tehlikeli durumda olan konferans salonunun aktif olarak kullanılmasına neden izin vermektedir?
9-Okul Müdürü 2017-2018 eğitim-öğretim yılından bu yana depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle yıkım kararı bulunan derslik binasında çeşitli kursların açılmasına izin vermiş midir?
10-Okullarda öğrenciler ve eğitim-öğretim faaliyetleri öncelikli olmasına rağmen mücbir nedenlerden dolayı okul idari binası olarak kullanılan okul lojmanından vazgeçilerek kantin bölünmek suretiyle okul müdürü odası yapılmasına neden ihtiyaç duyulmuştur? Buraya yapılan masrafın tutarı ne kadardır? Burarya harcanan tutar Makina Bölümünün tadilatı, onarımı veya okul içinde başka bir yere taşınması için kullanılabilir miydi?
11-Okul girişine sözde güvenlik amacıyla konulan ancak şu an hiçbir işlevi olmayan turnike sistemine harcanan para ile tek katlı bir bina olan Makine Bölümü atölyesinin çatısı çelik konstrüksiyon yapılabilir miydi?
12-Bölümün başka bir okula gönderilmesi durumunda okulun Makine Bölümünde bulunan en ucuzu yaklaşık 200 bin TL olan toplamda yaklaşık 2 milyon 500 bin TL tutarındaki çok kıymetli torna ve CNC tezgahlarının haftalık, aylık ve daha uzun süreli bakımları nasıl yapılacaktır? Yoksa bu tezgahlar gözden mi çıkarılmıştır? Bu kaynak israfının sorumlusu kim olacaktı
13-Bir okul müdürü sorunlara okul içinde çözüm bulma imkanı varken bunlara odaklanmadan başka yollarla başvurmasının nedeni okulun tamamen kapatılmasını mı sağlamaktır?
14-Böyle bir sorunu bile hakkında yürütülen soruşturma nedeniyle rövanş alma duygusuyla hareket ederek bir yıl önce canla başla çalışarak okulu eğitim-öğretime hazırlayan fedakar öğretmenlerin bir kısmını okuldan uzaklaştırmaya mı çalışmaktadır?
Rapor 2016 yılında verildi
Binada eğitim-öğretim yapılamayacağını belirten raporun gereğini 2016 ve/veya Ağustos-2017’den beri yapmayan her düzeydeki yetkililer ve sorumlular için gerekli tüm yasal işlemler acilen yapılmalmasının gerektiğini iafede eden Urfalı şöyle konuştu: Türk Eğitim-Sen olarak Makine Bölümün başka bir okula taşınması yerine Yunus Emre Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin aynı bahçe içinde bulunan uygun yerlerini kullanarak uygun olan birimlerine taşınarak ve/veya tek katlı olan bölümde onarım, güçlendirme ve tadilat yapılarak çözüm bulunmasının en masrafsız en az sorunlu ve en doğru karar olacağını düşünmekteyiz. Sorunun çözümü için İl Milli Eğitim Müdürü Sayın Hakan Cırıt’ın konuyla ilgili her görüş ver önertiyi dinleyerek yerinde inceleyerek çözüm bulma çabalarını takdirle izliyor ve elimizden gelen katkıyı vermeye çalışıyoruz. Bu konuda İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Eskişehir Valiliği bu sorunu tüm yönleriyle değerlendirmeli bu tartışmalara daha fazla uzamadan son noktayı koymalıdır.
Ayrıca sorunun kronik hale gelmesine neden olan Makine Bölümünün depreme dayanıksız olduğunu belirten yıkım kararı sonucu bu binada eğitim-öğretim yapılamayacağını belirten raporun gereğini 2016 ve/veya Ağustos-2017’den beri yapmayan her düzeydeki yetkililer ve sorumlular için gerekli tüm yasal işlemler acilen yapılmalıdır.
Bu süreçte makine bölüm öğretmenleri Eskişehir’de Milli Eğitimin göstereceği okullarda çok rahat görev yapabileceklerini her platformda ve yöneticilere de ifade etmişlerdir. Bu sorumlu davranışlarından dolayı üyemiz olsun olmasın tüm bölüm öğretmenlerine teşekkür ederiz.
Unutulmamalıdır ki, sorunun kaynağı olanlar çözüm üretemezler. Eğitim-öğretim sürecinde yaşanan her olumsuzlukta olduğu gibi kaybeden hep evlatlarımız olmaktadır. Hal bu ki; eğitim-öğretim sürecinin merkezinde hep onların olması gerekir. Her düzeydeki yetkililerin eğitim-öğretim sürecindeki görevinin sürecin önündeki engelleri kaldırmak ve temizlemek ile moral ve motivasyon sağlamak olduğu asla unutulmamalıdır. Kendini eğitim-öğretim sürecinde hizmetkar olarak görmeyen yöneticilerle yol alınamayacağı açık ve seçik görünmektedir.