Ben ki iflah olmaz bir iktidar eleştireniyim, ben ki AK Parti’nin her ak dediğine, ilk kara diyeceklerden biriyim.
Ancak, geçtiğimiz gün AK Parti İl Binası’nda başkan Zihni Çalışkan ve kurmayları ile yapılan basın toplantısı ardından uzun soluklu bir sohbet gerçekleştirdik.
Dillendirdiğim en ağır eleştiriyi göğsüyle yumuşatıp yere indirdi her biri.
Pek çok noktada anlaşamayacağımız aşikar olsa da, çok samimi bir şekilde anlaşılamayacağını gösterdiler.
Dündar Ünlü sonrasında ilk defa AK Parti İl binası’nda bu kadar yüksek sesle eleştirilerimi dile getirdim ve bu kadar uzun süre o binada kaldım.
Şunları rahat bir şekilde söyleyebilirim.
AK Parti’de Zihni Çalışkan ve ekibi ülke genelinde alışılan “biz yaptık oldu” mantığının Eskişehir semalarında işlemeyeceğinin farkında.
Reklam ve tanıtım için harcanan emeğin çok daha fazlasının karşıdakini anlamaktan geçtiğinin bilincinde
En azından sohbet esnasında bana bu anlayış içinde olduklarını fazlasıyla gösterdiler.
Bir gazeteci olarak eleştirilerime ne kadar değer verip vermedikleri ile ilgili herhangi bir ölçü aracım yok, bunu elbette zaman gösterecek.
Ancak, eleştiri hakkımı doyasıya kullanmanın vermiş olduğu bir iç huzuru ile o binadan ayrıldığımı çok rahat bir şekilde söyleyebilirim.
Ve korkarım ki; AK Parti’nin hastalığı yeniden depreşecek, toplum ile bin bir türlü anlaşmazlığın ardından bir hukuk kurmayı başaran her yönetim gibi, bu yönetimde kısa bir süre içerisinde görevden alınacak.
Biz hangi AK Parti yönetimine şifa niyetine de olsa iki üç iyi söz sarf etsek, görevden alınmıyorlar mı zaten.
İyi niyetli iki kelam ettik AK Parti için, şimdi hep birlikte görevden alınmasını bekleyebiliriz zannediyorum.
xxx
Hakan Çizmelioğlu’nun güldüren tasviri
Hakan Çizmelioğlu ile ilgili bir kaç kişiden duyduğum “Dündar Ünlü kıyafetini sırtına geçirip, Volkan Doğan gibi hareket ediyor” sözlerini il binasından dillendirdim. Hakan Çizmelioğlu dahil herkesi tuttu bir kahkaha. Fakat dedim ki “Ortada bir Hakan Çizmelioğlu yok henüz. Biraz Dündar Ünlü, biraz Volkan Doğan bence başka bir şeyler koymalısınız ortaya. İlerleyen günlerde Hakan Çizmelioğlu’nundan söz edecek miyiz? Hep birlikte göreceğiz.
xxx
Vekilsiz kalmış bir parti
Şunu fark ettim ki, AK Parti'nin en büyük sorunu 3 vekili. 3 vekili olup da bu kadar vekilsiz kalma becerisini göstermek başlı başına bir hüner. Tamam parlementer sistemin ortadan kaldırılması ardından vekillerin pek de söz sahibi olmamalarından makamda bir aşınma söz konusu olabilir. Ancak bu kadar yok olmayı bu kadar sessiz kalmayı açıklayabilecek bir argüman yok AK parti'nin elinde. "Parlamenterleriniz nerde?" denildiği zaman "parlemanto nerede?" diyecek halleri yok. 3 Vekili var ama hiç vekili yok AK Parti'nin