Zannediyorum 7 Haziran seçimleri öncesiydi.
AK Parti’nin meşhur reklam sloganı “onlar konuşur biz yaparız” idi.
Evet; gerçekten AK Parti yaptıkça benim de içinde yer aldığım hatırı sayılır bir cenah konuştu.
Ancak ne fayda, dinletebildiğimizi düşünmüyorum.
Konuşanların ne konuştuğuna kulak kabartma zahmetinde bile bulunulmadı.
Oysa ki, konuşanların hiçbiri bu toplum veya bu ülke dışından değildi.
Yapılan şey, her ne ise doğrudan etkilenenlerdi hepsi ve AK Parti yaptıkça konuşmakta ısrar ediyorları.
Amma velakin anlatamıyordular.
Başkanlık sistemi geldiğinde hepimize verilen müjde idi: Bakanların tarafsızlığı.
Tarafsız bakanlarımızdan Mustafa Varank Afyon’da konuştu.
“Çok yaptık” ama anlatamadığa getirdi lafı.
Anlatamadıkları için de belediyeler AK Parti’nin projelerine vatandaşa kendi projeleri olarak kakalıyormuş.
Bir dönem yapmanın kudretine inananlar, şimdi anlatamamanın derdine düşmüşler.
Sonuç, kimsenin bir diğerinin ne söylediğini umursamadığı bir toplum.
İlerde “AK Parti ne yaptı?” sorusu sorulduğunda zannediyorum “içinde yaşadığımız toplumun kakofonik yapısının temel taşlarını başarılı bir şekilde döşedi” denilebilir.
Ki, öte yandan yaptıklarını anlatamamaktan dert yananların yapamadıklarından da sorumlu tutulduklarını unutmamak lazım.
Yani yaptıklarınız kadar yapamadıklarınız da önemli bir yerde.
Fakat, iktidarlar yaptıklarını anlatamamaktan dert yanarken, yapamadıklarını akıllarının ucundan bile geçirmezler.
Bu nedendir ki, yaptıklarını göremeyenleri körlükle suçlar kimi zaman nankör mertebesine indiriverirler, kendi düştükleri körlük ile…
Aslında AK Parti’nin Eskişehir’de anlatamamaktan çektiği sıkıntıyı sadece Bakan Varank dillendirmemişti.
Eskişehir’in bakanı Nabi Avcı’da bir dönem “az laf çok iş” düsturu ile hareket ederken, belli bir süre sonra tanıtımı yapamamaktan şikayet etmiş, “çok iş çok tanıtım” sloganına yaslanmıştı.
Kendisinin apartman boyu fotoğrafları Eskişehir cadde ve sokaklarını düzenlemişti.
Her yapılan işin yanına “değerli bakanımız Nabi Avcı’ya çok teşekkür ediyoruz” afişleri yazılmıştı.
Ve Nabi Avcı şimdi bırakın anlatmayı, yapmayı varlığından bile şüphelendiren bir sessizliğin içinde kendisini unutturdu.
Uzar gider.
Daha fazla yazıyı uzatmayayım.
Yapılan projeleri anlatmak elbette belli bir hüner, belli bir meziyet sayılabilir. Ancak öncelikle karşındakini anlamakta ısrar edeceksin, karşındakini dinlemekte sebat edeceksin.
Velev ki her şeyi siz yaptınız; bizi anlamadıktan sonra…