Eleştiri kendisine akacak bir mecra bulduğu zaman etkilidir. Ve o mecrayı er ya da geç bulur.
Doğru, yerinde, zamanında ve ayakları yere basan her eleştiri hedefine mutlaka ulaşır.
En sığ kanallardan en hengameli yollardan dahi olsa hedefine mutlaka varır.
Eleştirinin değiştirme dönüştürme gücünden hiçbir zaman şüphe düşmeyen bir kişi olarak rahatlıkla şunu söyleyebilirim.
Eleştiri en değerli hazinedir. Ve hiçbir koşul şart altında elinizden alınması mümkün değildir.
Eleştirmenin bir yolu mutlaka bulunur, ve eleştirdiğiniz er ya da geç nasibini alır.
xxx
Eleştirilere cevap verme hüneri olmayan iktidarlar bulundukları makam ve mevki ile vedalaşmak zorunda kalır.
Yolsuzluk, çevre düzenlemelerindeki eksiklik, rantın adaletsiz dağıtımı, sahibi olunan mekanın kötüye kullanılması, koltukta oturmanın vermiş olduğu körlükten kaynaklı olarak kimseyi görememe ve benzeri gibi iktidarların çok fazla bağışıklık kazanamadıkları hastalıklara yakalanması muhtemel.
Bu hastalıklara yakalanan her makam ve mevki ayakları yere basan sağlam eleştiriler aldığı takdirde iki yol seçer, birincisi bildiğini okuma diğeri ise eleştirileri değerlendirerek rota değiştirme.
Sağlam ve zamanında yapılan eleştiriler iktidar kirlenmesinin de panzehiridir aynı zamanda.
Fakat eleştireceğim diye kardan medet ummak başlı başına muhalefet yapamıyorumun ifadesidir.
Çünkü yersiz ve abartılmış eleştiriler iktidarı yıpratmak bir yana, eleştiriyi kıymetsizlendirir, o eleştiriyi yapanları hafifleştirir.
İktidarda olanlara da eleştirilere karşı bağışıklık kazandırır ki, sonrasında böylesine yersiz eleştiriler ile muhatap olan iktidarlarla mücadele etmek gittikçe güçleşir.
Çünkü eleştiriler itibar kaybına uğramış, eleştirenler ise inandırıcılığını yitirmiştir.
xxx
Eskişehir’e kar yağması ardından sosyal medyada gezindikçe içimi bir huzur kapladı.
Eleştirmek yetisini yitiren pek çok kişinin yeniden o olağanüstü yeteneğine kavuştuklarını gördüm.
Toplum açısından güzel bir gelişme.
Ancak, eleştirinin kıymeti ve eleştirenlerin inandırıcılığı açısından aynı şeyleri söylemek çok güç.
Uzun süredir eleştirme yeteneğini kaybedenlerin ciddi irtifa kaybı yaşadıklarını gördüm.
Uçmayı unutan kuşun, yeniden uçmayı hatırlaması gibi çırpınıp durdular bir avuç karın üstünde.
CHP’li belediyeler bu eleştiriler ile yıpranmayacağı aşıkar.
Yarın güneş açacak ve karlar eriyecek.
Tüm abartılı “eleştiriler” kendisini unutturacak.
Varsa yoksa hakkı yenmiş, saldırıya uğramış ve mağdur duruma düşmüş belediyeler ve belediye çalışanları akıllarda kalacak.
Yerel siyasette maalesef henüz muhalefet etme ya da eleştirme konusunda bir akıl göremiyorum.
Çok ses çıkarmayı bir gürültü olarak göremedikleri gibi iyi bir iş yaptık inancı ile gururlanan bir akıldan söz ediyoruz.
Eleştirmenin bin bir türlü yolu var biliyorum.
Ancak yereldeki muhalefetin bu yollardan birini keşfettikleri konusunda hiçbir emare yok.
“Ben buradayım” diyerek kendi konumunu belli etmek adına çırpınanlar, eleştiri yaptıklarını sanıyorlar oysaki, CHP’li belediyeleri eleştirme hakkımızı da bir bir elimizden alıyorlar.