“Şeyh uçmaz mürit uçurur” derler ya.
Her ikisi de uçuyor aslında.
Şeyhlerini uçuran müritler, tutuyorlar şeyhlerinin paçalarından onlarla birlikte yukarı yükseliyorlar.
Ecnebiler dünyayı kurtarsın diye süpermene ümit bağladı, süpermeni uçuruyor.
Müritler kendilerini kurtarsın diye şeyhlerini.
Hem müritlerin, hem de şeyhlerin ayakları yerden kesildi.
Yazdıklarım kesinlikle bir siyasi cephe, bir iktidar ya da muhalefet tespiti değildir.
Toplumsal hastalığımızdır.
Yukarı çıkmak için uçuracak birilerini arıyoruz.
Uçurduktan sonra paçalarına yapışır bizde uçarız umudunu taşıyoruz.
Şeyhlerin astığı astık kestiği kestik.
Müritler de asmak kesmek istiyor.
Garda sürgün emri verebiliyor örneğin.
Birilerini işten atma tehdidinde bulunabiliyor.
“Şeyh benim sözümden çıkmaz” diyen müritler görüyoruz.
Müritler şeyhleşiyor.
Hem şeyhlerin hem de müritlerin ayakları yerden kesik.
Yük taşıyamaz hale gelince şeyhler yere çakılacaklar.
Uçanla kaçanla olmaz bu işler.
Ayağı yerden kesilenin aklı da yerden kesiliyor.
"Aklı bir karış havada" diye ciddiye almayız ama
Fersah fersah yükseliyor bizimkiler.
Böyle giderse çok hafifleşecekler.
Çevrenize şöyle bir bakın hem şeyhlerin ayaklarını göreceksiniz, hem de onların paçalarına asılmış müritlerini.