Ne zaman aklımıza demokrasi gelse, gözler hemen CHP’ye çevrilir.
Milletvekili adaylarının belirlenmesinden, belediye meclis üyelerine, delegelerden, il başkanlarına, ilçe başkanlarına…
CHP’nin içinde olan tüm seçimlerde demokrasi aranır.
Demokrasinin bulunma ihtimali olan tek yer olduğundan mı kaynaklı bilinmez.
Aklımızdaki demokrasinin olmazsa olmazı sandıklarda bile, güçlü iktidarlar mevzu bahis olunca “ne edip, ne yapar kazanır” deriz de, o sandıktan bizim seçtiklerimizin dışında başka birilerinin çıkacağından emin olur, demokrasi aramayız.
Ama iş CHP’ye geldiği zaman amansız demokrasi arayışı sürer, gider.
Demokratik tavır takınmadığı için eleştirilebilecek tek kurum da CHP gibi.
Demokratik tavır takınmaması halinde yöneltilecek eleştirilerden hırpalanması içten bile değil.
Geçmişte adında koskoca Demokrat yazan Demokrat Parti bile bu denli demokrasi arayışına tabi olmamıştır.
Demokrasi dediysem antik yunan, magna karta, cumhuriyet falan değil üstelik.
“Ben olmalıydım, biz olmalıydık, onları desteklediler, bizi desteklemediler, ben niye yazılmadım, o niye yazıldı” türünden periyodik hezeyanlar, arayışlar…
Bu süreçlerde gazeteciler, eleştirmenler de CHP içinde demokrasi arayışına amansızca girişirler.
Demokrasiyi bulamadıkları zaman okkalı eleştiriler vücut bulur haliyle.
AK Parti ve MHP söz konusu olduğunda aynı amansız arayış yok oluverir.
Kimlerin seçildiği, nasıl seçildiği sorun bile edilmez.
Gayet makul ve doğal sınırlar içinde kabul edilir.
Tabi ki eleştirmenlerin arayışlarına, serzenişlerine bir şeyler söylemek mümkün değil.
Belli ki demokrasiyi arayabilecekleri tek yerin CHP olduğunu düşünüyorlar.
Ancak, CHP’lilerin demokrasi arayışlarına gelince birkaç kelam etmek mümkün görünüyor.
Yanlış şuradan başlıyor.
Aramakta…
Demokrasi aranacak bir şey olmadığı gibi, bulunacak bir şey de değil.
Mücadele şart.
Seçimden seçime “demokrasi bunun neresinde” naralarına meydanı bırakmaktansa, samimi bir mücadele, içtenlikli bir ikna süreci ile aradığınız demokrasiye ulaşabilirsiniz.
Sosyal medyadan yükselen feryat ve figanlar, ayak üstü sohbetlerde edilen beylik laflar hep bir olmamışlığın, olamamışlığın yansıması.
Demokrasiyi inşa etmez iseniz başınızı gönül rahatlığı ile sokacağınız bir partiniz de olmaz.
İsimlerden ilkelere yönelmedikçe sizi memnun edecek bir demokrasi de maalesef mümkün görünmüyor.
EEE ne demişler, demokrasiyi seven mücadelesine katlanır.