Öncelikle neden aday oldunuz ve ne yapmayı hedefliyorsunuz anlatabilir misiniz?
Üyeler imiz genellikle seçim dönemlerinde akla geliyor. Bugüne kadar hep üyeden istedik. Biz, önce “üye bizden ne ister” diyerek yola çıkacağız. Siyasi tecrübelerim bana çok şey gösterdi. Eskişehir lokalinde neleri yapıp, yapamadığımıza dair ciddi gözlemlerim var. Sahada bire birçok çalıştım. Kendi partimiz adına örgütsel bazda bazı sıkıntılarımız mevcut. Bu anlamda bazı çalışmalar yapabileceğimi düşündüm. Bunları hayata geçirmem için yetki almam gerekiyor. Burada genel seçimlerde birinci parti olmamız için bazı eşikler var. Bu eşikleri aşmak konusunda sıkıntılar yaşıyoruz. Bu eksiklikleri giderebileceğimizi düşünüyorum. Yerel seçimlerde aldığımız başarıyı genel seçimlere da taşımak gerekiyor. Örgütlerimiz belediye başkanlarının başarılarının gölgesinden çıkarak, alanda CHP politikasını daha fazla insana ulaştırmak ve insanları ikna etmesi gerekiyor. Sadece belediye başkanların başarısını baz almak yanlış olabilir. Kişisel başarıları CHP’nin tamamına yansıyacak bir boyuta taşımak gerekiyor.
Somut olarak birkaç projenizden söz edebilir misiniz?
Komisyonlar kuracağız. Bu komisyonların ciddi şekilde çalışmasını sağlayacağız. Gençlik ve kadın kollarımız, mahalle sorumlularımız ve komisyonlarımızla birlikte aktif saha çalışması yapacak partililerimiz olacak. Şuan ki ilçe binası bu çalışmaları hayata geçirmek için yetersiz. Öncelikle ilçe binamızın daha yeterli, daha büyük olabileceği başka bir alana taşımayı hedefliyoruz. Tüm partilerin söylemlerinde en ön planda tutulan kadınlar ve gençler uygulamalarda çok da ön planda yer almıyor maalesef. Biz göreve geldikten sonra bu durumu pratikte de elle tutulur bir hale getirmeyi amaç edindik. Partilerimizin önemli bir kısmı kırgın ve küskün olduğunu görüyorum. Bunun nedeni, iletişimsizlik ve böyle bir iletişime gerek duyulmaması. Bugüne kadar hep üyeden istedik. Biz önce üye bizden ne ister diyerek yola çıkacağız. Üyenin bu ülke gerçeklikleri ile karşı karşıya kaldığını unutuyoruz. Biz üyeye “burası iş bulma kurumu değil” demeyeceğiz. Onlar nasıl partinin tüm sorunlarında ellerinden geleni ortaya koyuyorsa, parti olarak bizde aynı özveriyi göstereceğiz. Sorunları çözmek kadar o sorunu çözmek için gayret etmekte önemli. Seçimlerde gel kardeşim kapı kapı gez dediğimiz üyenin sorunlarına duyarsız kalınamaz. Partiliye sırt çevirmeleri doğru bulmuyorum. Biz bunu ortadan kaldırmayı amaçlıyoruz. Partiliye danışmadan “ben yaptım oldu” diyerek alınan kararların neticesi yanlış olduğu zaman bunun cezasını tüm CHP’liler çekiyor. O zaman kararlara tüm üyeleri dahil etmek gerekiyor. Partililerin tamamını aynı sorumluluklar altında birleştirmek gerekiyor. Bu doğrultuda partililerimizin ve Tepebaşı halkımızın isteklerini, eleştiriler ve şikâyetlerini, önerilerini isim, tarih, telefon kayıtları ile birlikte dosyalayacağız. Ve bu 3 başlık ile ilgili mutlaka geri dönüşler yapacağız. Partinin aklına olabildiğince üyeleri dahil etmek gerekiyor. Dar bir akıl ile iktidara yürünemez. Her 3 ayda bir ilçe danışma kurulu toplantısı yapılması gerekiyor. Ancak biz bu danışma toplantısını yılda bir ya da seçimlerden sonra yapıyoruz. Biz bu toplantıları 3 ayda bir yaparken CHP’nin aklını yansıtacak ve o aklını geliştirecek toplantılar yapmayı hedefliyoruz. Mahalle toplantıları hem üyeler ile hem de genel mahalle aklı ile yapmak lazım. İlçe binası 7 gün boyunca açık olacak. Biz bir devlet dairesi değiliz. Eskişehir’de yerel seçimlerde alınan başarı göz önüne alındığında bu başarıların isimlerden bağımsız kalıcı bir hale gelmesi için partinin ciddi özveri göstermesi gerekiyor. Biz bu özveriyi oraya koymakla mükellefiz. Bu nedenle görevin ciddiyetinin farkında olduğunu düşünüyoruz. Kadın ve gençlerin parti çalışmasına coşkulu bir şekilde katılmaları için gerekli olan motivasyonu sağlamak partinin görevidir. Üyenin her isteği yerine getirmek mümkün olmayabilir ama yerine getirilemeyen istek ve beklentilerin nedenleri anlatılmalı üyeler ikna edilmeli.
Atilay Dalkılıç’ın adaylık açıklamasında Ahmet Ataç da yer aldı bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ben bu anlamda herhangi bir olumsuzluk görmüyorum. Bizde adaylık açıklaması yapıp Ahmet Ataç başkanı çağırsaydık katılırdı diye düşünüyorum. Mesafeli davranacağını düşünüyorum. İlçe başkanı adayımız davet etmiştir, o da katılmıştır. Ahmet Ataç’ın yanlı bir tavır takınacağını düşünmüyorum. O fotoğraf bende olumsuz bir çağrışım yapmadı.
Peki kazanamamanız halinde ne olacak, ne yapacaksınız?
Kazanacağız bu seçimi. Kazanamayacağız diye bir şey aklımda yok. Ancak tabi ki her seçimin iki sonucu var. Biz geçen kongreye de girdik. O zaman geç çıkmıştık. Şimdi karşımızdaki adaylar 2 yıllık bir görev süreci var. Delegelerimiz bu iki yılda onları değerlendirecek. Ne yapıp, yapamayacaklarına bakacak. Bizim de söylediklerimiz belli. Ola ki kazanamadık. Ben CHP’liyim partimizin politikaları doğrultusunda çalışmalara elbette devam edeceğim. Ben ilçe başkanlığını kazanamasam dahi partimizin ve ülkemizin menfaatleri doğrultusunda çalışmalarımdan bir adım ger atmam düşünülemez.
CHP delegesi iki adayı neye göre seçsin niçin desteklesin?
Atilay beyin ve arkadaşlarının seçime gidiş şekli daha çok eş, dost, arkadaş, iyi insanlar şeklinde ilerliyor. Herhangi bir başarı hedef ve çalışma duyamıyoruz. Ben de delegelerimize “beni iyi bir arkadaşınız, dostunuz olarak seçmeyin. Bu parti işi. İki aday ve ekibinin hedeflerine bakın” diyorum. Biz Türk toplumu olarak duygusal bir toplumuz. Ancak iyi olmanın dışında hedefler ve amaçların dikkate alınması gerektiği fikrindeyim. Evet, onlar iyi insanlar, biz de iyi insanız. Ama delegelerimizin çok daha başka kriterleri göz önüne koyması gerekiyor diye düşünüyorum.