Yılın ilk karı

SONER UÇAK YAZDI...

“Yılın ilk karı düştü” haberleri ile güne uyandınız.

Sosyal medyanız kar fotoğrafları ile işgal edilmiş vaziyette.

Soğukmuş dert değil.

Oysaki kışı sevmezdi şair, aklına gelirdi de üşüyen çocuklar, kıştan hoşlanmayışı bu yüzdendi.

Ama bir büyüsü var işte.

Çocukluktan kalma bir miras.

Vasiyet etmiş de 7 yaşındaki o hınzır, 40 yaşındaki sana, elini uzatacaksın beyaza, soğuğa.

Ben akşamı bekleyeceğim örneğin; sokak lambalarının iri kar taneleri ile vuslatında, bir çocukluk aşkına hasret gidermek için.

İçindeki sıcaklığa hayret etme.

Muhtemelen, kar altında top oynayan bir çocuk terliyordur içerinde.

Medyalarımız alabildiğine sosyal, bizler alabildiğine asosyaliz.

Envayi çeşit muhabettimize dahil ettiğimiz kar, şimdinin çocuklarında “geç şurada bir fotoğrafını çekeyim” soğukluğunda.

Üşütüyor haliyle.

Sevmiyoruz iki dost ile yan yana gelmeyi, iki lafın belini kırmayı.

Çocukluktan kalma bir dost (kar), kırıyor buz tutan inadımızı.  

Sohbet ediyoruz karla.

Karla karlaşıyoruz.

İçimize zerk edilen karanlığı atıp, beyaza bürünüyoruz.

Şairden mülhem
Kar tutan toprağı anlayamaya yaklaşıyoruz.

Tabiattan ders almış yaşlı bir ihtiyar engin tecrübesine biatten içimizde kükrüyor “Kar soğuğu kırıyor, mikrobu kırıyor”

Bir bizi kırmadı Allahı var.

Ne zaman kar yağsa, içimizdeki çatlaklar bir bir eriyiveriyor.

Yılın ilk karı düştü haberleri ile güne uyandınız.

Ve büyük bir ihtimal sosyal medyanızda en güzel kar manzarasını paylaşacaksınız.

Başında dans eden karlarla, çevresini büyümüş beyazla, nazlı bir gelin gibi süzülüp geliyor Porsuk.

Fena manzara değil.

 Öyle değil mi?

Ancak; ilk karın hakkını vermek, araç üstünde birikmiş karları avuçta sıkıp yanındakinin başına isabet ettirebilmektir.

Mümkünse içine taş koymadan…

Haberler