Eşit, bilimsel, burası çok önemli “parasız” eğitim.
Yıllarca insani ihtiyaçların parasız olmasını savunan bir kitlenin alnı açıktır.
Nereden ve nasıl gelirse gelsin zamlara meşru bir itiraz hakları vardır anlayacağınız.
Zamlara “fiyat düzenlenmesi” deniyor malumunuz kaç vakittir.
Kulağa hoş geliyor “düzenleme…”
Hepimiz bu yeni adlandırmayı yediysek dahi, bir kaçımızın içinde yüksek sesli itiraz edememekten kaynaklı gaz sıkışmaları mevcuttur.
En ufak bir boşlukta salıveriyoruz.
Hele ki; zam karşı cenahtan gelince…
Zam’a, “zam” demeyen haberleri okuyup, izleyerek cebimizdeki paranın erimesine gizem dolu nedenler aradık, durduk.
Soğan lobisi, patlıcan mafyası geldi de aklımıza, ekonominin kötü yöneltildiğine dair pek bir ipucu bulamadık.
İpin ucu kaçmıştı ya neyse!
İşin garibi; işçiye memura %4 - %5 zam yapıldığında bizim sempatik “düzenleme” yerini büyük ve renkli puntolar ile birlikte“zam” a bırakıyor.
Son günlerde ESKİ’nin yapmış olduğu zam konuşuluyor.
Değişik kesimlerden değişik tonlarda itirazlar yükseliyor.
Haklı itirazlara baş tacıdır.
Zaten hem CHP, hem de ESKİ’nin mahcubiyeti “itirazlara hak veriyoruz ama ne yapalım” ruh halini taşımıyor mu?
Fakat, birkaç kez dillendirdiğim üzere “Allah hiçbir AK Partili’yi zamları eleştirmekle sınamasın”
Zor, çok zor çünkü.
Vatandaşın sırtına yüklenen onca vergi, doğalgaz ve elektrik faturalarının önlenemez yükselişine gelince alabildiğine zalim patron duyarsızlığına bürünen AK Partililer, iş belediyenin zammına gelince yoldaş oluyor.
Buradan AK Partili yoldaşlarıma sesleniyorum
Yoldaş; sizler mevzuyu yanlış anlamışsınız; zam belediyeden de, hükümetten gelse zamdır.
Hepsine, hep birlikte karşı çıkılmalıdır.
Doğalgaz, elektrik, süt, peynir, et ve dahi nicesine gelen zamlara ses çıkaramıyorsanız.
Su zammına ses çıkarmayınız.
Çünkü temizlemez bu su, o sessizliğinizi.