Politika yolculuğunda yaptığı yollar ile övünen; her siyasi krizde köprüler, tüneller ve yollar ile hayat bulan bir AK Parti'nin, “Eskişehir’de ölüm yolu” denildiği zaman bu denli sessiz kalması mantıklı mı?
AK Parti, iktidara geldiği günden itibaren yol konusunda ciddi başarılar sağlamış bir parti.
Bu nedenle “yol” denildiğinde AK Parti mensuplarının göğsünü kabartması gayet doğal.
Dönemin Enerji Bakanı Berat Albayrak, yol konusunda vatandaşların kendilerine duyduğu güveni şu unutulmaz sözler ile açıklıyordu nitekim; “Valla AK Parti'ye o kadar güveniyoruz ki Sayın Bakanım. Cumhurbaşkanımız çıksa, şuradan Ay'a kadar 4 şeritli yol yapacağım dese, Vallahi inanırız"
Eskişehir yolsuzluktan bitap olurken, ülkenin değişik yerlerindeki vatandaşlar AK Parti’nin Ay'a 4 şerit yol yapacağına kanaat getirmiş anlayacağınız.
Varsan baksan, kesinlikle bir cezalandırma söz konusu değil.
O halde ne?
Yani, AK Parti Eskişehir’e yerel yönetimleri bir türlü alamamasından kaynaklı bir ceza kesmiyor ise, neden çevre yolu ve ölüm yollarımız ile ilgili bir tek adım atmıyor?
O neden, şu olabilir mi?
Eskişehir’deki AK Parti temsilcilerinin basiretsizliği.
"Çevre yoluydu", "ölüm yoluydu" derken, AK Parti’nin Eskişehir’deki karnesi bir hayli kötü.
Aksi gibi, bu kötü karnenin düzeltileceğine dair tek bir umut ışığı görünmüyor.
Evet; çevre yolu ve ölüm yolumuz ile ilgili bir gelişme yok, uzunca bir sürede olmayacak.
“Hava yolumuz” dersen, 65 kişilik bir garanti istenmektedir.
Yani, AK Parti Eskişehir’e bütün giriş çıkışları yasaklamasa dahi zorlaştırmıştır.
Yakında “eller yukarı, etrafınız sarıldı” derler mi?