CUMHURİYET GAZETECİSİ

SONER UÇAK...

Cumhuriyet balosu, cumhuriyet adamı, cumhuriyet kadını,  cumhuriyet konseri derken şimdi de cumhuriyet kahvaltısı

Cumhuriyeti yeniden kurmak, cumhuriyetin ne olduğunu anlatmaktan daha kolay gibime geliyor son zamanlarda.

Cumhuriyet sevdalısı olduğunu iddia edenler başta olmak üzere, herkesin bir kez daha cumhuriyet ve onun değerlerine ilişkin ciddi bir şekilde düşünmesi gerekiyor.

Sizce de öyle değil mi?

Balosuydu; hani o smokin, bilemedin, şık birtakım elbiseye fit olan, yan yana gelmenin, daha doğrusu yan yana düşmenin seremonisi.

Resepsiyonu var bir de.

Bir de konser patlatıldığı zaman değmeyin keyfimize .

Hepsi sineye çekilebilir belki ama, Cumhuriyet kahvaltısı ne Allah aşkına.

Bir şeyi ucuzlatmanın, anlamsızlaştırmanın daha güzel bir yolu bulunamaz zannediyorum.

Bugün cumhuriyet için ne yaptın ey cemaati cumhuriyet

Hep bir ağızdan söylenebilir belki de

“Kahvaltı yaptık”

Cumhursuz bir cumhuriyet, laiklik ile vedalaşmış bir cumhuriyet,  demokratik tek öğe; seçme ve seçilme hakkı ki; “bir şey olmamışsa bile bir şey olmuştur” garabetine düşmüş.

Cumhuriyetten uzaklaştıkça daha fazla kutluyoruz.

Kapalı mekanlarda veya bir açık havada organizasyonunda.

Cumhuriyet, bir atmosferdir ya, tüplere sıkıştırılmış cumhuriyet ile yetiniyoruz.

İşsizlik sorunu çözülmeden, düşünme yetisi hadım edilmiş, temsiliyet hakkı sadece ve sadece sandığa sıkıştırılmış cumhurumuz ile kutluyoruz.

Cumhuriyetimiz, cumhuriyetmiş ki dayanıyor.

Cumhuriyet balosu, cumhuriyet adamı, cumhuriyet kadını,  cumhuriyet konseri, cumhuriyet kahvaltısı.

Cumhuriyet ile ilgili pek çok ürünümüz var da vitrinimizde.

Bir cumhuriyetimiz kalmadı herhalde.

Yakında şöyle konuşmalara şahitlik edeceğiz.

“Benim cumhuriyet geçen gün bir takla attı ki azizim.  Kutlamazsam olmazdı”

Cumhuriyet ciddi bir mücadele ürünüdür.

Mücadele ederek kazandığımızı, kutlaya kutlaya kaybedeceğiz.

  Ha gayret!

Haberler