Eskişehir Sanayi Odası (ESO) ve Eskişehir Ticaret Odası (ETO) işbirliğinde düzenlenen toplantıda, Eskişehirli sanayici, tüccar ve iş adamları Türkiye ve Avrupa Birliği (AB) İlişkilerini değerlendirmek üzere Bakan Yardımcısı Kaymakcı ile ESO bir araya geldi.
Toplantının gündemi, iş dünyası için yeşil pasaport ve süresinin uzatılması, İngiltere’nin AB’den ayrılma süreci ve sonuçları ile Gümrük Birliği Anlaşması oluşturdu. Çok sayıda sanayici ve iş insanının katıldığı toplantıda konuşan ESO Yönetim Kurulu Başkanı Celalettin Kesikbaş öncelikli olarak Suriye’ye yapılan Barış Pınarı Harekatı’nın başarı ile sonuçlanmasını ve Türk askerinin muvaffakiyetleri ile memleketine dönmeleri temennisinde bulundu. Konuşmasında Türkiye’nin üretim stratejilerinin inşaattan sanayiye doğru kaymaya başladığını söyleyen Kesikbaş, “Daha fazla üretim daha fazla ihracat odak noktamız. Ama ihracat hadi yapalım demekle de olmuyor. Çevremize bakınca bizim stratejik hedeflerimiz Avrupa bölgesi. Özellikle Orta Doğu’da yaşanan sıkıntılardan dolayı bu bölgelere ihracat pek mümkün olmuyor. Avrupa Birliği ülkelerine gittiğimiz zaman da Türkiye ile ilgili bir algı sorunun olduğunu görüyoruz ve devletimizden Türkiye’nin tanıtımı ve Avrupa’daki Türkiye algısının değiştirilmesi konusunda çalışmalar istiyoruz” dedi. Bakan Yardımcısı Kaymakcı’dan ihracatı kolaylaştırmaya yönelik isteklerde bulunan Kesikbaş, “Yeşil pasaport uygulaması güzel oldu ama süresi biraz kısa oldu. Süresinin 3-5 yıl kadar uzatılmasında fayda var. Ticaret sahalarımızı genişletmemiz gerekiyor. ESO olarak AB’nin hibe programlarından faydalanıyoruz. Bizim daha pratik daha hızlı şekilde ihracatı artırmaya odaklanmamız gerekiyor. Sizlerden en büyük beklentimiz de Türkiye’nin sanayi odaklı bir ülke olduğunun anlatmasıdır” dedi.
Serbest dolaşım çok önemli
ETO Yönetim Kurulu Başkanı Metin Güler ise toplantıda yaptığı değerlendirmede yeşil pasaport süresinin uzatılması gerektiği ve sanayici ile tüccarların ticaret yüklerini artırmaları için serbest dolaşım hakkına sahip olmaları gerektiğinin altını çizdi. Güler, “Yeşil pasaport haricinde şu an da gündemde olan İngiltere’nin AB’den çıkması durumunda bizler nasıl etkileneceğiz diye sormak istiyorum, öyle ki; dış ticaret fazlası vermiş olduğumuz tek ülke İngiltere. Eğer bir ayrılık olursa ne olacak, biz nasıl bir yol izleyeceğiz?” şeklinde soruları Bakan Kaymakcı’ya iletti.
Gümrük Birliği güncellenmeli
Toplantıda konuşan Dışişleri Bakan Yardımcısı, Avrupa Birliği Başkanı ve Büyükelçi Faruk Kaymakcı, Gümrük Birliği anlaşmasına değindi. Bu kapsamda konuşan Kaymakcı, “Şu an bizim Suriye’nin kuzeyinde yapılan harekatı anlamayan ülkelerin, kişilerin bunları görmesi, anlaması lazım. Bu nedenle dış işleri, büyükelçilerimiz bu güveni sağlamaya çalışıyor. Güven sağlandıktan sonra iş dünyamız için yapacağımız çok işimiz var. Biliyorsunuz ki Gümrük Birliği’nin oluşturduğu 3 sorun var. Yapılan anlaşmalara dahil edilmemiz gerekiyor. Serbest ticaret anlaşması diğer ülkeler ile yapılıyor piyasamıza bu ülkelerden ürün giriyor ama biz o ülkeye ürünümüzü dahil edemiyoruz çünkü serbest ticaret anlaşmasında AB’de olmadığımız için dahil edilmiyoruz. Dolaşım problemimiz var. Gümrük birliği güncellemesi yapmamız lazım ve bu 3 konuyu düzeltmemiz lazım. Şuan sadece sanayi ve işlenmiş tarım ürünlerinde anlaşmamız var. Güncellenmiş bir Gümrük Birliği’nin nasıl bir anlaşma olacağı müzakereleri uzun yıllar sürecek ancak AB’nin bu müzakereye başlamıyor olması ne Türkiye’ye ne AB’ye hiçbir faydası yok.Bizim güncellemenin istihdam, etkileşim, iletişim demek olduğunu göstermemiz lazım.” dedi.
İngiltere AB’den çıkmamalı
İngiltere’nin AB’den olası çıkma durumlarını değerlendiren Kaymakcı, şunları söyledi “Eğer mevcut çekilme anlaşması ile çıkarsa 2020 yılı sonuna kadar bir sıkıntımız yok. 2020 sonundan sonra AB ile İngiltere yeni ticari anlaşmasını müzakere etmek zorunda. Bizim yararımıza olan şey ise İngiltere’nin Gümrük Birliği’ne bağlı kalmasıdır. Eğer gümrük birliği kapsamından da çıkarsa o zaman İngiltere birden bire dünya ticaret anlaşması konumunda ticaret yapan bir ülke haline gelecek. Bu da bizlere yüzde 12’lik bir vergi getiriyor. Bunun yanında belge işlemleri ve kontrol ile birlikte ticaretin daha yavaş, daha geç ihraç edilmesi anlamına geliyor. Karşılıklı yatırım ilişkilerini azaltabilir. Bu süreçte biz ikili ilişkilerimizi kullanarak mümkün olduğu kadar haklarımızı çıkarlarımızı gözetmeye çalışıyoruz. Karamsar olmayalım Türkiye AB’nin 6, dünyanın 13’üncü büyük ülkesi, ben şuna inanıyorum önümüzdeki dönemde mecliste atılacak reform adımlarıyla, Türkiye’nin algısını değiştirme ve güçlendirme adımları ile yükseleceğimize inanıyorum. Türkiye’nin gündemi Suriye ve savaş değil ekonomi, ticaret olacak bunların olumlu sonuçlanacağına inanıyorum.”