Adar, hukuki olarak haklılığını dile getirdi dün yaptığı basın açıklamasında.
Kabul ediyorum sonuna kadar haklı!
Ancak, Adar seçilerek o koltuğa oturmadı.
Unutmuş olacak ki; tüm CHP’lilerin başkan olarak seçecekleri adamdan dahi daha haklı davranabiliyor.
İşin muhatabı “CHP genel merkezi” diyor Adar, CHP genel merkezinin karışmaması halinde kongreye gitmeye bir niyetli ki sormayın!
Bu yüzden Adar’ın haklılığına katılmamak elde değil.
Bağdat’tan dönen yanlışı buyur ediyor da demecine Adar, yanlışın nereden geldiğini sormaya tenezzül bile etmiyor.
Elbette ki Adar haklı…
Ancak kimse Adar’ın haklılığı ile ilgilenmiyor.
Hatta eli yükseltip “kimin haklı olduğu, ya da olmadığı kimsenin umurunda değil” desem umarım yanlış anlamazsınız.
Belediye başkanının kim olacağını seçmekte, milletvekili adayının kimler olacağını belirlemekte hiç bir etkisi olmayan CHP’lilerin, birilerinin haklı ya da haksız olmasından çok daha başka şeylerin peşinde koştuklarını, en azından çok daha başka şeyler konuştuklarını biliyorum.
Kavgalı, dövüşlüde olsa birden fazla adayları olsun istiyorlar örneğin.
Hiç olmazsa başkanlarını kendileri seçmek gibi bir zekata hepsi tav.
Er meydanı bir yerde…
Çatır çatır bir kongrede kendi il başkanlarını bileklerinin hakkı ile o koltuğa oturmaya teşne hepsi.
Genel merkez tarafından ısmarlama il başkanı söylentileri bile gardlarını düşürmüş vaziyette.
CHP “demokratız demokratız” diyerek demokrat olunmayacağının güzel örneklerini sergiledi ve sergilemeye devam edecek izlenimi yaratıyor bende, her nedense.
Sayın il başkanı Adar haklı olabilir .
Ancak, Adar’ın haklılığı ne Adar’a, ne de CHP’ye bir şey kazandıracak bir arguman içermiyor ne yazık ki.
Sonuç olarak, gelinen noktada yılların tecrübesinin CHP Genel merkezi arkasına sığınarak, ya da “hukuken haklıyız” diyerek, ortada gezinmesi tecrübesi ile yan yana konulduğunda çok sırıtan görüntü sergiliyor.
Genç ve bir koltuk için yanıp tutuşan birinin bu denli az pişmiş davranışlara sığınması anlaşılabilirdi.
Ancak mevzuya bahis olan kişi Abdulkadir Adar olunca pek de şık durmuyor.
Ne yazık ki…