Üstüne cuk diye oturanı taşırsın, her gün giyersin. Çıkarsan bile, bir sonraki gün yine alır, yine giyersin.
Yetmez elbette; üstüne cuk diye oturan kıyafete kimse sağı eğri, solu büğrü demez. Seni öyle kabul eder, öyle davranırlar. Üzerine oturmuştur bir kere. Herkes seni onunla bilir, onunla görür. “Değiştirdim” desen, nafile ,üzerine oturdu mu cuk diye ne yapsan, ne etsen olmaz.
Hatırlayalım; Ergenekon davaları sürecinde akla mantığa sığmayan yakıştırmalar bazı insanlar da tutmamıştı.
Epey de ısrar edilmişti de hani, halkın sorgusunun, vicdanın kabullenmeyişinin önüne geçilememişti. Giydirilmek istenen elbise, o bedenlere dar gelmişti de, başka başka elbiseler denenmiş her seferinde tutmamıştı.
Boynunda mezurası, elinde makası olan terzi hazırdır.
Bir kere seni oraya oturtur; bakar endamına, ruhuna diki verir.
O elbise dikildikten sonra ne yapsan boş ne etsen anlamsız.
İstersen çırıl çıplak gez.
O elbise sana bir kez yakışması halinde, herkes seni o kıyafet ile hatırlayacak.
Bakın! Yakın zamanda feryatlar figanlar ülke ve şehir semalarında yükselecek.
Herkes bir zaman giydiği kıyafeti çıkaracak.
“Benim öyle bir kıyafetim” olmadı diye naralar koparacak.
Ve yine dikkat edin!
Bazı insanların üzerine giydirilen kıyafetler ortasından cart diye yırtılacak.
Zorla giydirilen kıyafetlerin akıbetleri böyle olur, bir eğilmen kafi arkadan atıverir dikiş.
Yabana atmayın giyinmek insanlık tarihi kadar eskidir bir yerde.
O yüzden giyinmeyi, daha önemlisi “giydirmeyi” iyi biliriz.
Ve terzilik peygamber mesleğidir.
Yabana atılmasın.
Dikiş illaki olacak.
Tek dikişsiz kıyafeti giymediğimiz sürece
Üzerimize ne giydiğimize dikkat etmekte fayda var.
xxxxx
Zihni Çalışkan merak etmesin
Zihni Çalışkan her iddiayı, her yazıyı, her eleştiriyi adliye koridorlarına taşımasına gerek yok. Beklesin bakalım. Yakışacak mı yakışmayacak mı? Yakışmaz ise inanın bana Zihni Çalışkan ile ilgili ortaya atılan tüm iddialara havada kalır. Çalışkan biraz da olsa terziye güvenmeli. Uygun kıyafet adliye koridorlarından çıkmaz başka yerlerden çıkar ama illa ki çıkar.
Xxxx
BAŞARI İŞTE BUDUR
Ben biri hakkında suçlamada bulunursam kamuoyu önünde açık seçik.
Bırakın bir yönetim de yer almayı, yan yana gelmekten bile imtina ederim.
İçime sinmez, kendimi suçlu hissederim, söylediklerimden utanırım, madem bu kadarsın Soner ne atıp tutuyorsun derim.
En azından bir daha çıkıp bir şeyler söylemek için söylediklerimi unutmayı beklerim.
Ne Osman Taş, ne Mustafa Topkaya böyle bir ruh haline girmediler ya, ben buna büyük başarı derim.