Başından geçenleri AA muhabirine anlatan Öznur S, 31 Temmuz sabahı işten çıktığını, İstanbul'dan gelen eşi H.S'nin ısrarla çocuğunu görmek istemesi nedeniyle eve gittiklerini söyledi.
Çocuğun velayetiyle ilgili karar çıkmadığı için göstermek durumunda kaldığını dile getiren Öznur S, şöyle devam etti:
"Çocuğumu uyuttuktan sonra mutfakta benimle konuşmak istedi. Telefonla ablamı aradığım sırada hakaretleri devam etti. Yatak odasından ceketimi aldım, 'Ben ablama gidiyorum' demeye kalmadı mutfaktan beni izlediğini fark ettim. Elleri arkadaydı. Olayın tehlikeli olduğu anladım. Adımımı hızlandırmaya kalmadı beni hızlı bir şekilde tutmasıyla yere çöktürdü ve ilk bıçak darbesini vurdu. Akabinde 'Dur ne yapıyorsun?' dememe kalmadan can havliyle kendimi korumaya çalıştım. Bu sırada ellerimi hep göğsümde tuttum. O yüzden ellerim parçalandı. İlk darbeyi kalbime doğru vurunca ikincisi elime gelmeseydi kalbime gelecekti."
Öznur S, uğradığı saldırı nedeniyle vücudunun 15 yerinde derin bıçak darbesi oluştuğunu aktardı.
H.S. ile aralarındaki boğuşmanın ardından dışarı kaçtığını ifade eden Öznur S, evinin altındaki lokantaya sığındığını ve daha sonra hastaneye götürüldüğünü kaydetti.
Kendisine bu acıları yaşatan kişinin yakalanmasının sevindirici olduğunu söyleyen Öznur S, şöyle konuştu:
"Bu durum sevindirici mi, güzel bir şey mi, değil. Onun adına da kendim ve çocuğum adına da üzülüyorum. Bizi bu duruma düşürmemeliydi. Televizyonlarda gördüğümüz zaman 'Ne gerek vardı bunlara' diyen insanlarken, bizim başımıza geldi ancak hakkın yerini bulmasını, sistemin doğru işlemesini istiyorum. Kadınlarla ilgili böyle durumlarda sistemin çok hızlı işlemesi gerekiyor, yoksa mağdur oluyoruz."
İstanbul'dan 31 Temmuz'da Eskişehir'e gelen H.S, evine gittiği gittiği boşanma aşamasında olduğu eşi Öznur S'yi bıçakla yaraladığı iddiasıyla çıkarıldığı mahkemece cezaevine gönderilmişti.
Öznur S, tedavi altına alınmış, ilk duruşmada tahliye edilen H.S, Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı üzerine yeniden tutuklanmıştı.