Eskişehir Hava Hastanesi bahçesinde ağaçların kesileceği yönünde haberleri okumuşsunuzdur.
Sağlık İl Müdürlüğü konu ile ilgili açıklama yaparak sadece 3 ağacın zaruretten dolayı kesileceğini açıkladı.
Peki, neden biz her ağaç kesimi haberinde bu denli hopluyoruz, hemen karşımıza çıkacak ilk kişiye ağaç katili, orman düşmanı, çevre katliamcısı demeyi bu denli hak olarak görüyoruz?
Nedenleri, hepiniz tahmin edeceksinizdir zannediyorum.
Son yıllarda ülkenin değişik yerlerinde “bilmem niçin ağaçlar kesilecek” haberi yükseliyor.
Aklınıza ağaç kesimi ile ilgili pek çok haber gelmiştir zaten.
Bu haberler, genelde hükümetin, yerelde ise bürokratların çevre duyarlılığına güvenimizi kırdı, kırıyor ve böyle giderse kırmayı da sürdürecek.
Bu tepkilerin hepsinin dış mihraklar, yahut içteki iş birlikçileri tarafından yaratılan algıdan kaynaklı olduğunu düşünürseniz, çözüm üretemezsiniz.
Halen bu tepkilere “algıdır” falan diyeceklere ise algının olmayan bir şeyden türeyemeyeceğini belirtmek isterim.
Durumun olduğu ya da olacağına ilişkin deneyim, ortam falan olması lazım.
Sonuç itibarı ile Sağlık İl Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamaya inanırsak, Hava Hastanesi’ndeki ağalara dokunulmayacak anladığımız kadarı ile…
Ancak bir yanımız hala o ağaçlar kesilir korkusu içerisinde …
Durum inanmak istediğimiz bir şeye inanamamak kadar kötü bir halde anlayacağınız.
İnanmamak bir kabahat olabilir elbette, ama topluma güven telkin etmek zorunda olan kurum ve kuruluşların bu denli güven kaybı yaşaması daha büyük bir sorun.
Aynı durum millet bahçesi içinde geçerli.
En yetkili ağızlardan betonlaşma yapılmayacak denilmesine rağmen hala bir yanımız şehrin göbeğine dökülecek ya da dikilecek betonların kabusları ile cebelleşiyor.
Duruma dar anlamda bir ağaç kesimi olarak görünebilir.
Geniş bakarsanız içimizdeki inancın ne denli budandığını göreceksiniz.
Zannediyorum “ağaç kesmeyeceğiz” lafından ziyade, çevre politikalarının, çevre odaklı ve tutarlı olması daha zaruri.