HABER: Ayşe Kaytan Uçak/ CHP İl Başkanı Abdülkadir Adar, olağanüstü il kongresi talebi ile Odunpazarı Belediye Başkanı Kurt ve Tepebaşı Belediye Başkanı Ataç’ın kongre sürecine ilişkin açıklamalarını değerlendirdi.
AĞUSTOS’TA DELEGE SEÇİMLERİ BAŞLAR
Parti de kongre süreciyle ilgili bir gelişme var mı?
Kayyum ile ilgili duruşma 18 Temmuz’da. Kongre sürecini Genel Merkez başlattı. Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu, 18 Ocak’ta da kurultay yapacağını söyledi. Bu demektir ki Ağustos ayı içerisinde delege seçimleri başlayacak.
18 TEMMUZ’U BEKLEMEK ZORUNDAYIZ
Olağanüstü kongre talebinde bulunanların verdiği dilekçenin sıkıntılı olduğu konuşuluyor… Mahkemeden nasıl bir karar çıkar?
Mahkemenin nasıl bir karar vereceğini bilemiyorum. Ama olmaması lazım diye düşünüyorum. Çünkü davanın açılış şeklinde de bir eksiklik olduğunu söyledi avukat arkadaşlar. Birincisi, ondan dolayı ret edebilir. İkincisi mahkeme öyle bir karar verirse bile kongre süreci başladığı için bir olağanüstü kongreye gerek olmayacağı yönünde Genel Merkez müdahil olur diye düşünüyorum. Ayın 18’ini beklemek durumundayız.
GENEL MERKEZ OLAĞAN KONGREDE KARARLI
Genel Merkez olağanüstü kongre talebiyle ilgili ne düşünüyor?
Ben, 23 Haziran seçimleri öncesi Ankara’da Örgütten Sorumlu Genel Başkan Yardımcımız Oğuz Kaan Salıcı ile görüştüm. Kesinlikle erteleme olmayacağını ve İstanbul seçimini beklediklerini, seçim sonrasında da hemen kongre takvimini başlatacaklarını söylediler. Daha önce de olağanüstü kongre isteyen arkadaşların taleplerini Genel Merkez’e ilettim. Genel Merkez’de; “Zaten bu yıl kongre yılımız, olağanüstü kongreye gerek yoktur. Olağan kongre yapılacaktır” dedi. Bu konuda da kararlılar. Geçen gün Parti Sözcümüz Faik Öztrak’da söyledi bunu.
14 BİN ÜYENİN KATILDIĞI BİR KONGRE YAPMAK MÜMKÜN DEĞİL
Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, katıldığı bir televizyon programında delege sistemiyle yapılan seçimlere karşı olduğunu, onun yerine üye bazlı seçim yapılması gerektiğini işaret etti. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Bu tüzük değişikliğine bağlı. Bizim tüzüğümüzde bu konu delege esasına dayalı olarak yapılıyor. İlçe kongreleri en fazla 400 delegeyle, il kongreleri 600 delegeyle yapılıyor. Kurultayda da illerden her milletvekili sayısı için ikişer taneden oluşan ve parti meclisi, disiplin kurulu gibi toplam yaklaşık 1400 kişiden falan oluşan bir delegasyonla yapılıyor. Bunun değişmesi oldukça zor. Çünkü tüm üyelerinin katılımıyla bir kongre yapılması çok zordur. Partimizin 14 bin civarında üyesi var. 14 bin üyenin katıldığı bir kongre yapmak mümkün değil. Diyelim ki bunun 4’te biri gelse 3500,4000 kişiyi bir arada tutabilmek ya da bir yere sığdırabilmek çok zor. Dolayısıyla burada pratik olarak delege sistemi bulunmuştur. Üye bazında sağlıklı bir yapınız varsa sıkıntı olmaz.
TÜRKİYE’DE HİÇBİR SİYASİ PARTİNİN YAPISI SAĞLIKLI DEĞİL
Peki şuandaki yapı sağlıklı mı?
Türkiye’de hiçbir siyasi partinin yapısı sağlıklı değil. Bugün Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Eskişehir’de bana gelen bilgilere göre 60 bin civarında üyesi var. 60 bin tane gönülden inanan insan olduğuna inanır mısınız siz? Ben inanmıyorum. Bizim de 14 bin küsur üyemiz var. Ben 40 yıldır bu işle uğraşıyorum. Üyelerin büyükçe bir çoğunluğunun sadece belli bir kişiye odaklı parti üyeliği vardır.
KONGREDE ADAY OLACAĞIM
Kongrede aday olmayı düşünüyor musunuz?
Aday olacağım.
BELEDİYENİN GÜCÜNÜ KULLANARAK BU İŞİ YAPIYORLAR
Son günlerde belediye başkanlarınızın kongre sürecine ilişkin açıklamaları oldu. Bu açıklamalardan rahatsızlık duydunuz mu?
Bir önceki kongrede Genel Merkez bir karar aldı. Dedi ki; “Belediye başkanları parti içi mücadeleye müdahil olmasınlar.” Kazım Bey burada açıkça dedi ki; “Ben siyasetle uğraşıyorum. Müdahil olurum.” Genel Merkezin kararına rağmen böyle bir şey söyledi. Bu bana göre doğru değil. Çünkü belediyenin gücünü kullanarak bu işi yapıyorlar. Kişisel. Partiyi çok düşündükleri için ya da partiyi çok sağlıklı bir yapıya kavuşturmak için böyle bir düşünceleri yok. Sadece gücü ellerinde tutmak için bunu yapıyorlar. Bakın biraz önce sordunuz “Aday olacak mısınız” diye. “Evet olmayı düşünüyorum” dedim. Partide geleceğe yönelik çok büyük beklentileri olan bir insan değilim. Bu işin bir kısmet işi olduğuna inanıyorum. 40 yıldır politika ile uğraşıyorum. Bu işlerde, bu yapıyı sağlıklı bir yapıya kavuşturmak zorundayız. Eğer partililer bana yeniden görev verirse bundan sonraki görev sürem içerisinde partiyi daha hareketli, daha objektif, daha prezentabl hale nasıl getirilebilir bunun için çalışacağım. Partili seçer ya da seçmez. Yoksa ben bu işe çok da hevesli değilim. Niye hevesli değilim? Bu benim dördüncü il başkanlığım.
Delege yapısında bir değişiklik olur mu?
Değişir diye düşünüyorum. Bugüne kadar ellerine bir liste verilip de ‘hadi kardeşim şu listeye oy verin’ dedirtmenin dışında, ‘Sizler bir bireysiniz, partiyi en iyi kimler temsil edecek bunlardan delege oluşturun’ demeyi düşünüyorum.