Savaş, kıtlık, hastalık ve yoksulluk yüzünden dünya üzerinde yer değiştirmek zorunda kalan göçmen sayısının 260 milyonu aştığını, yerinden zorla göç ettirilen mülteci sayısının ise 70 milyona dayandığı belirten Akgün “Yerküre üzerinde yaşanan göçler nedensiz değildir. Bunun için Suriye, Afganistan, Pakistan, Sudan, Myanmar ve daha pek çok ülkede yaşanan iç savaş ve çatışmalara bakmak yeterlidir. Zira bütün bu çatışmalar emperyalistler ve işbirlikçileri eliyle kışkırtılmaktadır. Yine 'küresel zenginlikler' bir avuç tekelin elinde toplandığı ve yoksul ülkeler yağmalandığı için milyonlarca insan göç etmek zorunda kalmaktadır” ifadelerini kullandı.
"Türkiye mülteciler için açık cezaevi haline geldi"
Türkiye hükümetinin Suriye savaşının üzerinden 8 yıl geçtiği halde 4 milyon Suriyeliye hâlâ “mülteci statüsü” tanımadığına dikkat çeken Akgün, “Türkiye, bir takım çıkar ilişkileri ve AB ile imzalanan anlaşmalar gereği “transit” bir ülke durumundan hızla çıkmış ve “filtre” ülke durumuna gelmiştir. Bu durum mülteciler için “açık cezaevi”ne sıkışıp kalmak demektir. Türkiye’de çoğunluğu çocuk 1,4 milyon mülteci işçiyle ilgili bir başka acı gerçek de kayıt dışı ve düşük ücretle çalıştırılmaları, vahşice sömürülmeleri ve iş cinayetlerine kurban gitmeleridir” dedi.
“8 yıldır hükümet sorumluluktan kaçıyor”
Mültecilerin ucuz iş gücü haline getirilmesi ve ekonomik krizin yarattığı tahribatın; doğrudan patronların ve kapitalist sömürü politikalarının bir sonucu olduğuna vurgu yapan Akgün “Böyle olduğu halde işsizliğe, yoksulluğa duyulan tepki bir takım ırkçı kışkırtmalarla mültecilere yönelmektedir. 'Yardımlar bizim vatandaşa değil, Suriyelilere gidiyor', 'Bizim çocuklarımız işsiz gezerken onların çocuklarına üniversite ve iş imkanı sağlanıyor' gibi propagandalar ırkçılığa göz kırpan partiler ve medya eliyle yapılmaktadır. Geçen 8 yılda AKP iktidarı mülteci hakları konusunda sorumluluk almamış adeta yükü halkın sırtına yıkmıştır” diye konuştu.