Akgün, Türkiye’de her dört gençten birinin işsiz olduğunu, istihdam edilen gençlerin yarısının esnek ve güvencesiz çalıştığını, önemli bir bölümün sanayide ağır çalışma koşullarına mahkum edildiğini, meslek liseli gençlerin patronların sömürü çarkına sıkıştırıldığını, ataması yapılmayan genç öğretmen adaylarının intihar ettiğini, inşaatlarda çalışan gençlerin ise öldüğü söyledi. Akgün, iktidarın bahsettiği gelecek hedefinin daha fazla işsizlik oranından ve ucuz emek sömürüsünden başka bir şey olmadığına vurgu yaptı.
Akgün, “Köklü üniversitelerin bölünerek tarihlerinden koparıldığı, binlerce akademisyenin üniversite kürsülerinden kovulduğu, kulüp ve toplulukların faaliyetlerinin engellendiği, anayasal bir hak olan öğrenim hakkının tek adamın emriyle engellendiği üniversitelerde öğrencilerin, akademisyenlerin taleplerini göz ardı eden bir iktidarın üniversiteli gençliğe sunabileceği hiçbir şey yoktur” dedi.
Tüm dünya gençliği gibi Türkiye gençliğinin de emperyalist savaşların, neoliberal politikaların, işsizliğin, geleceksizliğin kıskacına alınmak istendiğini ifade eden Akgün “Egemen sınıfların çizdiği bu karanlık geleceğe karşı gençliğin çıkar yolu ise parasız, bilimsel, demokratik eğitim için, özgür ve eşit bir gelecek için tam bağımsız demokratik Türkiye mücadelesindedir” diye konuştu.