AK Parti’yi yazdığım her yazımda belirttiğim üzere bu yazımda da altını çiziyorum. AK Parti ülke tarihinin en güçlü iktidarıdır ve ciddi sorumluluklar taşımaktadır. Ülkeyi yönetmenin belli başlı görevleri arasında seviyeyi belli bir yerde muhafaza etmekte gelir.
Bu pencereden AK Parti’nin Eskişehir ayağına bir göz atmakta fayda var. Birkaç gündür AK Parti’nin en çok konuştuğu konu ne?
Malum mesaj…,
Çapsız Amerika filmlerinin acemi şantajcılarının üsluplarını aratmayan bu mesaj AK Partililerin en çok konuştuğu konuların başında geliyor. Mesajın içeriğine çok fazla değinmeyeceğim. Mesaj bir şekilde Çalışkan ve yönetimini hedef alıyor. Yıpratmak maksadıyla piyasa biri veya birileri tarafından sürüldüğü açık.
Tuhaf olan ise bu mesajın ciddiye alınıp, AK Partililer tarafından hatırı sayılır bir reyting alması. Çalışkan ve ekibini eleştirmenin bir bin türlü yolu varken, bu denli seviyesiz bir yolun zafer getireceğini düşünmüş olan kim veya kimler ise hedeflerine ulaşması halinde o zaman vay Eskişehir’in haline.
Düşünebiliyor musunuz?
Aynı parti çatısı altında il başkanlığı koltuğunda oturan kişiyi alaşağı etmek için fetövari bir yöntem seçen bu kişi veya kişilerin Eskişehir’in en güçlü kurumlarından biri olan AK Parti İl başkanlığı koltuğunu devralması halinde nasıl bir garabet ile baş başa kalacağımızı.
Meçhul kişiler, Zihni Çalışkan ve ekibinin suçladıkları her ne varsa yargı yoluna gidebilirdi. Veya basın karşısına çıkıp, gerekli eleştirileri yapabilirdi. Her iki tavırda hem Eskişehir’in aklı, hem de politikanın etik sınırları içerisinde kabul gören davranış şekilleri olurdu. Ancak” istifa etmez iseniz” diyerek başlayan ve akla mantığa sığmayan pek çok suçlamayı sıralayan mesaj, kelimenin tam anlamıyla seviyenin yerlerde süründüğü ve AK Parti’nin bir an önce bir şeyler yapması gerektiğini gösteren bir sorun.
Zihni Çalışkan hem sorumluluğun bilinciyle hareket eden bir politikacı, hem de bir hukuk adamı olduğunu göstermek zorunda.
Bugün kendi il başkanına şantaj ve kararlama yolu ile saldıran kişi veya kişiler yarın o koltuğu devralması halinde Eskişehir’in başı fena halde derde düşmüş demektir.