-Amacımız göçü tersine çevirmek-
Kılıçdaroğlu’ndan önce kürsüye çıkan Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, Eskişehir’de yaptıkları hizmetleri anlattı. Büyükerşen terk edilmiş meraları ve tarlaları hayvancılara verdiklerini, buralarda yonca ekimi yapıldığını belirtti. Kooperatifler aracılığı ile manda dağıttıklarını aktardı. Üreten bir Eskişehir'i hayata geçirdiklerini belirten Büyükerşen köyden kente göçü tersine çevirmek için çalışmalar yürüttüklerini ifade etti.
-Sakallı’ya bu sözlerle yanıt verdi-
Büyükerşen rakibi Burhan Sakallı'nın sözlerini anımsatarak, "Eskişehir halkı bu sözlere yanıt verecektir" dedi. Büyükerşen hazırladıkları projelerin Meclis toplantılarında engellendiğini belirtti.
-Büyükerşen marka oldu-
Türkiye’de büyükşehir belediye başkanı denince akıllara iki ismin geldiğini belirten Kılıçdaroğlu, bunlardan birisinin Yılmaz Büyükerşen, diğerinin ise Aziz Kocaoğlu olduğunu söyledi.
Kılıçdaroğlu, “Sayın Büyükerşen yaptıklarını anlattı. İki isim var Büyükşehir denilnce bunlardan birisi Yılmaz Büyükerşen'dir. 1960'lı yıllardan bu yana Eskişehir'i bilirim. Büyükerşen'in kentin ne olması gerektiğini, sadece Eskişehir'e değil bütün Türkiye anlatması çok önemlidir. Bütün Eskişehirlilerin, hangi siyasi görüşten olursa olsun saygı duyduğu bir isimdir Yılmaz Büyükerşen. Tabi ki Cumhuriyet Halk Partisi’nde görev yapması, bu kimlikle görev yapması ama bu kimlikle görev yaparken bütün Eskişehir’i kucaklaması, siyasi görüş farklılığı gütmeden herkese eşit hizmet götürmesi ve bu konuda çaba harcaması ayrıca takdire değerdir. İkinci isim ise İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Aziz Kocaoğlu'dur. Tüm baskılara rağmen yaptığı çalışmalarla örnek oldu” dedi.
-Yılmaz Hoca ‘Eskişehir’i Ankara’dan yönettirmem’ diyor-
“Bizimle onların arasında ciddi farklar var” diyen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: “ Bakın bizim toplantılarımızda önce adayımız anlatır projelerini. Onlar ne yapıyor, bakın İstanbul projelerini Yıldırım geri çekildi Erdoğan anlattı. Biz ne diyoruz belediyeler olduğu yerden yönetilsin, Ankara'dan yönetilmesin. ‘Eskişehir’i Ankara’dan yönettirmem’ diyor, Yılmaz Hoca. ‘Eskişehir’i, Eskişehirliler beraber ben yöneteceğim’ diyor. Bu kadar basit. Bizim Ankara’da oturup da Eskişehir ile ilgili karar verme hakkımız var mı? Bu Eskişehirlilere hakarettir. Eskişehir’in ortak aklı yok mu? Eskişehir’in kendi sorunlarını saptama ve o sorunları çözme hakkı yok mu? Her siyasal partiden insanlar var. Görüşlerini beyan eder, oturur karar verirler. Yılmaz Bey, engellemelere rağmen bütün bunların tamamını yaptı. Belediye Meclisi’nde çoğunluğu yoktu. Ama yaptı. ‘Eskişehir’in su sorununu çözeceğim, baraj yapacağım’ dedi. Normalde baraj yapmak onların görevi. Yapmıyorlar. ‘Yapmıyorsan ben yapacağım’ diyor. ‘Hayır sen de yapamazsın.’ Niçin? ‘E sen hizmet verme ki, Eskişehirler desin ki; Biz Yılmaz Büyükerşen’i seçtik, Hoca çok iyi bir insan ama bize hizmet getirmedi…’ Sonra Yılmaz Bey’i kalksın şikayet etsin. Niye şikayet edecek. Yılmaz Bey diyor ki; ‘Ben sonuna kadar mücadele edeceğim ve bu hizmeti getireceğim.’ Ve getiriyor da.”
-Büyükerşen, İmamoğlu’nun feyz aldığı kişidir-
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanları Ekrem İmamoğlu’nun da feyz aldığı kişinin Büyükerşen olduğuna vurgu yapan Kılıçdaroğlu, “Ekrem İmamoğlu'nun da feyz aldığı kişi sizin belediye başkanınız. Bu liyakate önem vermektir. Herşeyi ben bilirim anlayışından gidip ustasına sorayım anlayışıdır. Eskişehir bozkırdı aynı yıllarda Bursa ise yeşildi. Yeşil Bursa'ydı şimdi beton ormanına çevirdiler. İnsan ağacı, nehri görmek ister. Bütün bunları yaratacak olan belediye başkanlarıdır. Bunu Bozbey hayata geçirecektir. Bunun kanıtı var mı diyeceksiniz evet var Nilüfer Belediye Başkanlığı yaptı. Bursa nefes almak için Nilüfer'e geliyor” ifadelerini kullandı.