“Ruhu başkadır” diyor, yerel seçimlerin, kahvesini yudumlarken, ben ise ruhsuz bir seçime gidiyoruz iddiasındayım.
“O iyi olur inşallah” derken, ben “Ruhuna El Fatiha” diyorum...
Seçimlerde bir ruh aranıyor besbelli
Mekanize birliğe dönüştürülmüş, ruhu alınmış bir taraftarlık ile girilecek seçimlerden nasıl bir ruh çıkaracağız ki.
Ruhun girdiği anda ölecek bedenlerin gölgesinde giriliyor hasılı seçimlere.
Ruhumuzu sıkan, bunaltan, ruhsuz bir seçimde ruh çağırma seansları alabildiğine devam ediyor.
Televizyonlarda rakamlardan ibaret olan seçmen denen varlık ruhsuz.
İktidar denen güç odağı ruhsuz
Muhalefet ise ruh çağırıyor.
Siyasetin ciddi bir itibar kaybına uğradığı aşikar, ama bana kalırsa ruhsuzluktan telef olacak.
"Neyse" diyerek, Eskişehir’e dönüyorum
Hani o farklı olduğu iddia edilen ruhu bulur muyuz diye.
Dün AK Parti Tepebaşı başkanlığı tarafından yapılan açıklama siyasetin ruhtan ne kadar arındırılmış olduğunu gösterir nitelikte değil mi sizce de?
Ülke genelinde toplum ruh sağlığı için fayda sağlamayacak söylemler, Eskişehir semalarında yükseldi iyi mi?
Neymiş Ahmet Ataç, terör destekçisi HDP’ye oy istemiş.
İşi abartıp, "Ataç teröristtir" denilmemiş bereket.
Ruh olmazsa hafızaya ne hacet
Dün unutulur,
açılım saçılım da neymiş efendim.
Bugün görmezden gelinir
Ven en nihayetinde,
Gelecek ise en fazla hürmet edilmeyecek bir sefil...
“Böyle kazanacaksak kazanmayalım” diyen de yok işin acı tarafı.
Ve akıllarda o soru
Bir seçimi kazanmak için kaç kişiyi terörist ilan etmek gerek veya gerekecek.
Ruhsuzluktan kaynaklanıyor, efendim ruhsuzluktan.
Ve ısrarla yapayda olsa, gündem dışı da olsa, aslı astarı olmasa da bir ruh olsun isteniyor.
Olmaz, en azından bu şekilde olmaz.