Buluşmada yaptığı konuşmada Türkiye’nin iyi yönetilmediğinin söyleyen Başkan Kurt, en büyük sorunun da bu olduğunun altını çizdi. “Sizler çiftçilik yapıyorsunuz. Ağırlıklı olarak şehirde yaşıyorsunuz. Köyleri bitirmişsek, köyde yaşamayı imkânını ortadan kaldırmışsak; köylüden de çok büyük bir üretim beklememek lazım. Köyde iğne vuracak bir hemşire, iki kelime öğretecek öğretmen yok, ama biz 2019 yılında Almanya, Amerika tarafından kıskanılıyoruz. Bu sözlere inanmayalım artık” diyen Başkan Kazım Kurt, Türkiye’nin çok daha iyi bir yönetimi hak ettiğini kaydetti. Kendilerinin Türkiye’yi daha iyi yönetebileceğini vurgulayan Başkan Kurt, “Türkiye’nin yerel seçimlere; üretimin bitirildiği, tarımın ise nasıl bir sistemle yönetildiğinin belli olmadığı bir ortam da girdiğini belirtti.
“DEVLETİN KÖYLER İÇİN PLANLAMA YAPMASI GEREKİYOR”
2014’de çıkarılan yerel yönetimler kanuna değinen Başkan Kurt, “Bütün köyleri mahalle yaptılar. Şimdi herkes Vişnelik’te ne varsa benim köyümde de o olacak diyor. Mümkün mü,
değil. Devletin 100 senede yapamadığını belediyeler 5 senede yapamaz. Ancak tüm bunlara rağmen, biz köylerimizde birçok çalışma yaptık. Daha hızlı bir bürokrasi uyguladık, pratik çözüm yolları bulduk. Köylerin büyük çoğunluğunun yol problemini çözdük. Yetti mi, yetmedi,
5 sene doldu. Odunpazarı’nda bize bağlı 50 köy var. 50 köyümüzün nüfusu toplamda 10 bin. Böyle bir yerleşim düzeni olmaz. Bu nüfusun 2 bini Ağapınar, Çavlum, Sevinç’li. Geri kalan 46 köyde 8 bin kişi yaşıyor. Bu doğru bir yerleşim düzeni değil. Devletin köyler için planlama yapması gerekiyor” dedi.
“SİZE VERMEDİĞİMİZ PARAYI FRANSIZ KÖYLÜSÜNE VERİYORUZ”
Çiftçilerin tarımda yaşadığı problemleri bildiğini ifade eden Başkan Kazım Kurt, konuşmasına şu sözlerle devam etti: “Ürettiğiniz satılmıyor, tükettiğinizin ise sınırı yok. Hiçbir şeyin fiyatını siz tespit etmiyorsunuz, başkaları ediyor. Fransa’dan 130 kuruşa buğday alıyoruz. Size vermediğimiz parayı, Fransız köylüsüne veriyoruz. Böyle bir düzen olmaz. Dünyada tarımda ve gıdada çok büyük oyunlar oynanıyor, Türkiye’de bu oyunun içinde. Türkiye bu oyunun değişmesi noktasında adım atamıyor. Belediyeler olarak bizim tarımla ilgili hiçbir görevimiz yok, ama köyler bize bağlı. Köylünün sorununu çözmek bizim görevlerimizden biri. Örnek bir şeyler yapalım istiyoruz. Çiftçilerle ilgili, onların yaşamını kolaylaştırmak için ne yapabiliriz, bunları araştırıyoruz. Bazı önerilerde bulunuyoruz, ama öyle bir sistem var ki, belirli yerlere bağımlı. Sürekli borçlanacak, avans alacak, böyle bir sistem içinde de borçlu bir çiftçi toplumu oluşuyor.”