Farkında mısınız bilmiyorum,
ama AK Parti Belediye Başkan adayları bir fanusun içindeymişler gibi kampanya yönetiyorlar.
Bir bakmışsınız “şunu bedava yapacağız, bunun fiyatını indireceğiz” diyorlar, bir bakıyorsunuz “alınan paraları geri ödeyeceğiz” diyerek, rakibe meydan okuyorlar.
xxx
Sosyal ihtiyaçların, yani; başta sağlık, eğitim olmak üzere tüm insani ihtiyaçların parasız karşılanması için yıllardır mücadele eden ve ülke siyasi haritasının kıyısında bucağında kendisine yer bulmaya çalışan sol partileri aratmayacak söylemlerle vatandaşın karşısına çıkıyorlar.
xxx
Ancak zannediyorum ki; vatandaş aynı fanusun içinde yer almıyor.
Salt iktisadi açıdan değil üstelik.
Bir şeyler uzun süredir yanlış gidiyordu hanidir ya!
Fakat, vatandaş son düzlükte cebine dokunulunca, sofradaki ekmeğe el uzatılınca AK Parti politikalarını sorgular hale geldi ve bu sorgulamanın dozajı giderek artıyor.
xxx
Dini ve milli hassasiyetleri sık sık dillendirerek, ülke vatandaşlarının pek çok kesiminin oyunun ilk tercihi olan AK Parti ve MHP koalisyonu, iş ekonomik boyutlara gelince işi kotarmakta zorlanıyor.
Hal böyle olunca söylemler değişiyor.
Ve bana mı öyle geliyor bilmiyorum ama Eskişehir’de bu durum bir hayli abartılıyor sanki...
Yoksa ben mi yanılıyorum?
“İdolumuz Ovacık’ın TKP’li belediye başkanıdır” demelerine az kaldı dersem yeridir.
xxx
Evet; işin özünde AK Partili adayların olabildiğince az AK Partili olma uğraşı, halkın cebine yönelik söylemleri her fırsatta dile getirişi dikkat çekiyor.
Aksi halde yazmaya değer bir mevzu bile olmazdı zannediyorum.
Ancak, seçim arifesinde “kahrolsun kapitalizm yaşasın sosyalizm” demenin kıyısında dolaşmak, ülke şartları ve iktisadi politikalar göz önüne alındığında biraz abartıya kaçıyor.
xxx
Zira, vatandaşın vicdanına sesleneceğiz, cebine gülümseyeceğiz diye akıllar göz ardı edilmemesinde fayda var.
AK Partili adayların bugün dillendirdiklerini, salt söylem olarak değil, programlarına da taşıyan siyasi partilerin, vatandaşlar tarafından gördüğü rağbet dikkate alınırsa, AK partili adayların bu uğraşı onlara seçimi kazandırmaya yeter mi bilmiyorum.
Ancak seçimden seçime de olsa, insani değerlerin, fakir fukara, garip guraba vatandaşın önceliklerinin akıllara gelmesi, size de “umut var demek ki” dedirtmiyor mu?