Ader, kadınların 1926 yılında Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edilerek yürürlüğe giren ‘Medeni Kanun’ ile şeriat zincirinden kurtulduğunu ve 3 Nisan 1930’da belediye seçimlerine katılma hakkı elde ettiğini bildirdi. Kadınların 5 Aralık 1934 yılında yürürlüğe giren kanunla da ‘milletvekili seçme ve seçilme’ hakkını elde ederek ülke yönetimine katıldığını ifade eden Ader, “Teokratik bir devlet yapısında be kadın haklarının kısıtlı olduğu bir toplum düzeninden, kadın-erkek eşitliğinin kabul edildiği modern Türkiye Cumhuriyeti’ne geçiş, bir dizi devrimle mümkün olmuştur. Bu devrimler içinde kadınların erkekler ile eşit toplusal varlıklar olarak sosyal yaşam içinde yerlerini almaları bir uygarlık aşamasıdır ve Türkiye Cumhuriyet devrimlerinin en önemlisidir” dedi.
Bugün kadınların toplumsal yaşamın dışına itilerek, Cumhuriyet devrimlerinin tüm kazanımlarının yok edilmeye çalışıldığını savunan Ader, “Ülkemiz yine geçmişte olduğu gibi bugünde dinsel sömürü ve dinin siyasallaştırılması çabaları ile karşı karşıyadır. Şu iyi bilinmelidir ki, kadınlarımız yüzyıllardır özlemini çektiği haklarına sahip çıkma da en inançlı ve güçlü desteği Atatürk’ten almışlardır ve Cumhuriyet Devrimleri’nden hiçbir biçimde ödün vermeyeceklerdir” ifadelerini kullandı.
ATATÜRK’ÜN KADINLARA ARMAĞANI
ATATÜRK’ÜN KADINLARA ARMAĞANI
Es Gündem 26 EditörAtatürkçü Düşünce Derneği Eskişehir Şubesi Yönetim Kurulu adına açıklama yapan Fatma Ader, Kadınlara Seçme ve Seçilme Hakkının verilişinin 82’inci yıldönümü dolayısıyla açıklama yaptı.