TDK gönülü şöyle tanımlıyor: Sevgi, istek, düşünüş, anma, hatır vb. kalpte oluşan duyguların kaynağı…
Neşet Ertaş için; kalbin merkezindeki bir dağ…
Fikret Kızılok’un melodisinden, söz anlamaz bir uçarı…
Edebiyat külliyatımızdan çıkardığımız zaman rafları boşaltmak zorunda kalacağımız büyülü bir kelime…
Son dönemde 31 Mart seçimleri ile anılıyor gönül…
Demek ki; koca koca beton binalarda konaklamayan, devasa köprülerin, 8 şeritli yolların ulaşamadığı bir yerde gönül dediğimiz şey, her neyse…
xxx
Gelin, gönül belediyeciliğine göz atalım.
Hiç boşuna değil gönül belediyeciliği söylemi işin özünde.
En örselenmiş, en hoyratça kullanılmış tarafımıza el uzatmak, akıllı bir seçim yatırımı değil mi sizcede?
Gözü doyanların dahi akıllarına belki de yeni yeni getirdikleri, içlerindeki bir boşluktan mütevellit yaşadıkları can sıkıntısı.
“Hani her şey yolunda da peki nedir bu içimizdeki kara duman?” dedirten…
xxx
Mesela, Merhamet, vicdan hiçbir zaman bu toprakların konargöçer kuşu olmamıştı.
İki acı olaya “vah vah” deyip, sonradan sırt dönen bir toplum değildik örneğin.
xxx
Ekonomik olarak büyüdük hiç tartışmayalım!...
Fakat,
Ortak sevinçlerimiz olmasa da, ortak kaygı ve üzüntülerimiz vardı hatırlayın.
Sokakta kavga edenleri ayırmakla övünen amcalar, dayılar vardı.
Şimdiki gibi değildi “aman bana bulaşır” diyip sıvışmak ayıptı anlayacağınız.
Komşu diğer komşu için can feda etmese de, 3-5 feda edebileceği şeyi bulabilirdi heybesinde pekala…
xxx
“Eski Türkiye”de, yaşımdan dolayı görmedim ama, yağ kuyruğu falan filan kuyruğu vardı.
Ama o kuyruklarda bir birini boğazlayacak adamlar olmadığına ilişkin ciddi ipuçlarım var.
1970’li yıllara baktırarak, 2023 hedeflerine şükür edilmesi bekleniyor.
xxx
Üniversite okuyanlara hayatlarını kurtardığı gözüyle bakılan bir toplumda büyüdüm, şimdi üniversitede okuyanların iş bulma umudu mu?
Hadi canım siz de…
xxx
Eski Türkiye’de hababam sınıfı çıktı örneğin, yeni Türkiye’de yaz bir eğitim kitabı bakayım adını ne koyarsın…
xxx
Atadan babadan kalmayan mecaraperest gariban yılda bir aldığı piyango biletine güvenir “ya çıkarsa” diye hayaller kurardı ya!
Şimdi son piyango çekilişi sonrasında sosyal medya üzerinden yapılan yorumlara bakın
Şansa bile güvenemiyor gariban.
Felek ile mücadelede elindeki çomak bile alınmış…
xxx
Netice de, geçmişte gönüller mevcuttu bünyelerde kırılmaya, fethedilmeye, küsmeye barışmaya müsait.
xxx
Neden anlatıyorum bütün bunları?
Gönül; bu toprakların uzun yıllar sonunda kesip biçip, diktikleri üzerimize cuk oturan bir güzel elbiseydi.
Yazın serinleten, kışın sıcak tutan.
Ve bu toplumun ortak, yegane üniformasıydı.
Bunca örselendikten sonra yama tutar mı bilmiyorum?
AK Parti gönül belediyeceği ile yola çıktı, gönüllere dokunacakmış ya!
Bunca kırgınlıktan sonra kalmışsa şayet gönül bünyelerde, dokunurlar zat-i alileri…