Türk Sağlık-Sen Şube Başkanı Hüseyin Kararman, Sağlık-Sen yöneticilerinin Şehir Hastanesi’nde görev yapan doktoru tehdit ettiği iddialarıyla ilgili açıklama yaptı. Kararman, söz konusu sendikanın iddiaları yalanlarken kendilerini hedef gösterdiğini belirtti.
Soruşturma için müfettiş istediler
Kararman, Vali Özdemir Çakacak’a seslenerek, konuyla ilgili İl Sağlık Müdürlüğü’nün yaptığı açıklamada eksik bilgiler olduğunu belirterek, kurumun kendi içinden yapacağı inceleme ve soruşturmanın sağlıklı olmadığını kaydetti. Olaya şahit olan sağlık çalışanlarının korkudan ifadelerini doğru olarak vermediklerini savunan Kararman, “Eğer soruşturmanın sonucunda gerçeğe ulaşılmak isteniyorsa, kurum dışından inceleme ve soruşturma komisyonu oluşturulmasını kendisine arz ediyoruz. Sağlık Bakanlığı’na da sesleniyoruz. Bu konu ile ilgili müfettiş gönderilmesi zaruret haline gelmiştir. Soruşturma için müfettiş gönderilmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Köksal bu sorulara ne cevap verecek?
Kararman, Sağlık-Sen Şube Başkanı Hasan Hüseyin Köksal’ın yanıtlaması amacıyla şu soruları yöneltti: “Şube Başkanı olay günü yoğun bakıma ziyaret saatinde girmeye çalışıyor. Bir sağlıkçı olarak yoğun bakımdaki hastaların bir enfeksiyona açık olduklarının farkında mı değil yoksa bunu önemsiz mi görüyor?
Olayın şiddetinden ve etkisinden doktor hanım baygınlık geçirmese bile olay sonunda küçük bir atak geçirmiş olabilir?
Şube başkanı hastane başhekimini açıklama yapmaya davet ediyor. Kanunlardan bir haber olan başkan devlet memurlarının izinsiz açıklama yapamayacağını biliyor mu?
Bu olayın siyasi ve ideolojik olduğunu iddia ederek kimin, kiminle beraber olduğunu bildiğini söylerken ne demek istemektedir?
Olayda hatan yanlışın ve suçun yoktu neden özür diledin. İdarecinin odasında Doktor hanımdan özür dilediğin halde, neden dilemediğini söylüyorsun. Doktor hanım doğruları söylemiyor mu?
Daha önceden sağlık çalışanını tehdit etmekten para cezası aldın mı?
Darp ederek burnunu kırdığın üyenin 12 ay hapis cezası aldığını söylüyorsun. Sn.Köksal, kendinin aldığı 14 aylık cezadan hiç bahsetmiyorsun. 14 aylık cezan hakkında “hükmün açıklanmasının geri bırakılması”(HAGB) kararı verilmedi mi? Bir daha kasten bir suç işlediğin takdirde bu cezanı çekmek zorunda kalmayacak mısın? Adli Sicil Kaydının temiz olduğuna dair kağıtları gösteriyorsun ancak, “adli sicil arşiv kaydı” içerisine HAGB (hükmün açıklanmasının geri bırakılması ) kararlarının işlenmeyeceğini bilmiyor musun? Bağımsız mahkemenin hakkında verdiği karardan bihaber misin? Kolum kırıldı diyerek aldığın raporun sahte olduğu, bu raporu veren doktorlar hakkında savcılık tarafından, sağlık müdürlüğüne soruşturma açılması için talimat verilmiş midir?
Halen tehditten şiddetten vs hakkında suç duyurusu yahut açılmış davalar var mı?
İl Sağlık Müdürlüğü açıklamasındaki bir çok eksiğe rağmen, olaya anne şefkati ile yaklaşsa da Beyaz Kod verildi, polis çağırıldı diyor. Sen inkar ediyorsun. Hanginiz doğru söylüyor?
Herhangi bir olayda insanların sıkıntı yaşamaksızın beyaz kod verip, polis çağırıldığı görülmüş müdür?
Hükümete, sağlık çalışanlarına sahip çıktığını söylüyorsun. Sağlık çalışanlarının zincirin halkaları gibi birbirine bağlı olduğunu görmüyor doktorları düşman mı ilan ediyorsun?
NE OLMUŞTU?
Geçtiğimiz hafta Tabipler Odası ve Türk Sağlık Sen Şube Başkanı Hüseyin Kararman, yoğun bakım ünitesine girmek isteyen Sağlık-Sen Eskişehir Şube Yöneticilerinin, hasta mahremiyeti ve hastane kurallarını hatırlatarak sendika yöneticilerinin girişine izin vermeyen hekimi tehdit ettiği iddialarını gündeme taşımıştı. Sağlık-Sen Şube Başkanı Köksal ise iddiaları yalanlamıştı.