Akgün, ülke ekonomisinde bir yıl içinde toplanacak gelirleri ve harcamaları gösteren, gelirlerin nasıl toplanacağı ve kimler arasında nasıl bölüştürüleceğinin önceden belirlendiği bütçelerin, iktidarın sınıfsal tercih ve kararlarını gösteren en somur ekonomik ve siyasal metinler olduğunu ifade etti.
-Emekçilerin talepleri yok sayılmıştır-
24 Ocak 1980 kararlarından bu yana hazırlanan bütçelerin, patronların beklentilerine göre hazırlandığını, emekçilerin en temel taleplerini yok saydığını savunan Akgün, “2019 bütçesi, 960 milyar 976 milyon TL olarak belirlenirken, 2019 yılında milli gelirin 4 trilyon 450 milyar TL olacağı öngörülüyor. Ekonomide ciddi anlamda daralma yaşanacak olmasına rağmen 2019 büyüme hedefinin yüzde 2.3; enflasyon hedefinin yüzde 15.9 ve olası işsizlik hedefinin yüzde 12.1 olarak açıklanması, ekonomi yönetiminin ülkenin 2019’da karşı karşıya olduğu ciddi ekonomik riskleri göz ardı ettiğini gösteriyor” dedi.
-Bütçe gelirlerinin yüzde 86’sını halk ödeyecek-
2019 bütçesinde, tıpkı geçmiş yıllarda hazırlanan bütçelerde olduğu gibi gelirlerin büyük bölümünün yine halktan toplanmasının hedeflendiği kaydeden Akgün, “2019 bütçesinde 880 milyar TL olarak öngörülen genel bütçe gelirleri içinde 756 milyar TL’lik vergi gelirlerinin oranı yüzde 86’dır. Bütçe gelirlerinin çok büyük bir bölümünü halktan toplanan vergiler oluşturmasına rağmen, toplanan gelirlerin ne kadarının kamu harcamaları üzerinden halkın hizmetine sunulduğu son derece tartışmalıdır” ifadelerini kullandı.
-Yoksullaşma tehdidiyle karşı karşıya-
Özellikle özel sektörde enflasyon altında yapılması beklenen düşük ücret zamları ve vergi diliminden kaynaklı kayıplar nedeniyle milyonlarca işçi ve emekçinin, 2019 yılında reel anlamda son yılların en ciddi gelir kaybı ve yoksullaşma tehdidi ile karşı karşıya kalacağını belirten Akgün, “İktidarın 16 yılı geride bırakan bütçe pratiğine baktığımızda, kamu hizmetlerine yeterince kaynak ayırmak, gerçek anlamda istihdam arttırıcı politikaları hayata geçirmek, dolaylı vergileri azaltmak, temel tüketim mallarından alınan vergileri kaldırmak, ücretli emekçilerin temel ihtiyaçlarını karşılayacak ücret politikaları uygulamak gibi bir derdinin olmadığı anlaşılıyor” dedi.
-2019 zor bir yıl olacak-
Akgün, açıklamasını şöyle sürdürdü: “2018 yılı enflasyon hedefi resmi olarak yüzde 20.8 olarak belirlenmiş olsa da, TÜİK üzerinde siyasi müdahale olmaması halinde, 2018 enflasyonunun belirlenen hedefin üzerinde gelmesi muhtemel. 2019 başından itibaren elektrik ve doğal gaz başta olmak üzere, temel tüketim mallarına yapılacak yüksek oranlı zamlar, döviz kurlarında yaşanması muhtemel yeni şoklar ve faiz artışlarının da etkisiyle, 2019 yılı geniş halk kesimleri açısından çok ama çok zor bir yıl olacak.”