AK Parti Kurucu İl Başkanı Osman Yüksel’in MHP’ye transferi sonrasında, yukarıdaki fotoğrafı ve ekli haberi twitter hesabından paylaşıp, “omurgasızlık denilen tabir bu duruma tam uyuyor galiba” diye eklemiş AK Parti il yöneticisi Orhan Durmuş.
Alışılmış politik dilde sık sık başvurulan bir söz olsa da, etkisi hala üst seviyede.
Borcunu ödemeyene, sözünü tutmayana, davasından dönene, cepheyi terk edene…
En nihayetinde “dik durma” becerisi gösteremeyene dilin sarf edebileceği en kesici kelime.
İnsan vücudundaki görevinden mütevellit, insanın inanç ve ruhunda var olması gerektiğine koşulsuz inanılan…
*****
Oysaki Osman Yüksel, AK Parti Kurucu İl Başkanlığını yapmış bir isim. Gemi retoriğine atıfta bulunacak olursak AK Parti’nin omurgasının, en önemli “omurlarından” bir tanesi veya bir tanesiydi.
Yakın zamanda hatırlayacak olursanız, “AK Parti’nin omurgasında çatlak mı oluşuyor?” tartışmaları yaşanmış, AK Parti temsilcileri tarafından ise AK Parti’nin omurgasının sağlamlığına ilişkin açıklamalar işitmiştik.
Hitap edilen topluma göre omurga seçmek söz konusu örneğin: Gençlere hitap ederken, partinin omurgası illaki gençler olacak.
Teşkilat üyelerine seslenirken, parti omurgasının teşkilat mensupları olması kimseyi şaşırtmaz.
Kadınlara hitap edilirken kadınlar…
*****
Oysaki; Türkiye siyasi tarihi pek çok transfer, dün durduğun yer ile bugün durduğun yer arasında geniş açı, sözün ağızdan çıkışı ve unutulması gibi pek çok gerçekliğe eev sahipliği yapmadı mı?
En nihayetinde hepsi bir omurga yokluğuna delalet değil mi?
*****
Koskoca genel başkanların bir seçim önce küfürden biraz daha hallice sözleri bir biri için sarf ederken, bir seçim sonrası “kanka” edasıyla bir birlerini baş tacı etmesi…
*****
Kendimizde yoklamadığımız omurganın hesabını başkasına fatura etmek en kolayı zannediyorum.
*****
Omurgasızlıktan bitap düşmüş siyasi tarihimiz “en omurgasızımız kim?” tartışmalarına etik bir duruş atfederken, kendimizi temize çekmenin en kestirme yolu aynı zamanda değil mi sizce de?