Dün, Burhan Sakallı Ak Parti il binası önünde vatandaşlara seslenirken, en karamsarın gönlüne bile umut zerk eden sözlere imza atıyor ve “aynı gök kubbe altında” kardeşçe yaşanacağına duyulan inancı kamçılıyordu.
Aklıma geldi işte; sayın Sakallı’nın söz ettiği kubbeden bile haberdar olmamızı istemeyen bir AK Parti il yönetimi söz konusuyken, aynı gök kubbe altında kardeşçe yaşamak ufukta görünmeyen, belki de hiç varılmayacak bir mekan olarak gelmiyor mu size de?
Belki de bir mekansızlık!
Gazetecilerin mekansızlığı gazeteci için iyidir elbet. Hiçbir yerde olmamak, aynı zamanda her yerde olmak değil mi?
İktidarın yereldeki en önemli temsilcisi, yani teşkilatı yönetenlerin elinin tersini gösterdiği gazeteci veya gazetecilerin aynı gök kubbe altında yaşamanın kardeşçe olacağına duyduğu şüpheye kim ne diyebilir?
Attığı adımın yanlışlığına bile kafa yorma gereksinimi duymayan bir il yönetiminin aynı gök kubbe ile hesabı sadece “bunlar gelir bunlar gelemez” olduğunu düşündüğümüzde Burhan Sakallı’nın sözleri sadece vicdan sahibi herkesin kulağına hoş gelecek sözlerden öte bir anlam ifade edebilir mi?
Gök kubbenin sahibinden emin bir şekilde kardeşçe yaşamak mümkün elbet…
Şu kira ödemediği için kendisini sahip sanan kiracıların varlığı saymazsak.
Neyse iyi temennilerin mümkün ve mümkünsüzlükten öte, amin ve inşallah ile kapıdan buyur edilmesi gerekir bir yerde.
Bazı sözler, hayata geçirilip geçirilmeyeceğine bakılmadan önünde hürmetten eğilecek türdendir.
Aynı gök kubbenin altında kardeşçe….
Amin, inşallah…