Toparlar, iş dünyasının konkordato ile ilgili endişe ve beklentilerini içeren bir açıklama yaptı. Mahkemelerin ilan kararlarında daha dikkatli olmasını isteyen Toparlar, sürenin ise 6 aya çekilmesi gerektiğinin altını çizdi.
-Ekonomik buhran yaşanıyor-
Toparlar, ülke ekonomisin son dönemlerde büyük bir ekonomik buhran yaşadığına vurgu yaparak, “Bu darboğaz ortamını atlatmak için iş insanları olarak topyekün seferberlik halindeyiz. Ancak karşımıza çıkan en büyük risklerden biri peş peşe gelen konkordata ilanları. Bildiğiniz gibi OHAL’in ilanı ile birlikte iflas erteleme yürürlükten kalktı ve yerine konkordato uygulaması geldi. Ancak OHAL’in sona ermesine rağmen konkordato uygulamasına devam edildi” dedi.
-Ciddi risk oluşturuyor-
Toparlar, “Konkordato demek anlaşmalı iflas demek. Bir şirket konkordato ilan ettiğinde mahkeme atayacağı bir komiser ile borçlarını ödemeyen bir şirketi haciz ve icralara karşı koruyor. Yine komiser vasıtasıyla yapılması zaruri işlerin, nakit girdi ve çıktılarının kontrolünü gerçekleştiriyor. Bu süreç 3 ila 23 ay arasında değişirken, süre zarfında konkordato ilan eden şirkete hiçbir şekilde icra takibi yapılamıyor. Yasalarımıza göre alacak toplamının 3’de 2’sini temsil eden kişi ve kurumlar onlara sunulan teklifi kabul ederse mahkeme konkordato kararı alabiliyor. Ancak bugüne kadar ki uygulamalarda bu karara tam uyulmadığıyla ilgili ciddi iddialar kamu vicdanı ve iş dünyasını tedirgin ediyor. Piyasalar için ciddi risk olan bu durumda 2 hafta içinde verilen konkordato kararlarıyla yirmi şirket batabiliyor, haliyle alacaklarını tahsil edemeyen diğer şirketlerde bir anda borçlu konumuna düşerek konkordato ilan etmeye mecbur kalabiliyor. Birbiriyle yoğun alışveriş içinde olan iş dünyasında bu domino etkisiyle ne denli büyük ve ciddi bir risk oluştuğunun farkındayız” ifadelerini kullandı.
-İflaslar daha da yaygınlaşabilir-
Ekonomik buhranı atlatmanın ve iflasları engellemenin yolunun bu olmadığını anlatan Toparlar, “Bu metotla iflasların daha da yaygınlaşacağını öngördüğümüz için endişeliyiz. Alacaklara hukuk eliyle el koymak ama bunu fiilen hukuksuz bir şekilde yapmak piyasayı üretimden, işlem yapmadan alıkoymak demektir. Ne yazık ki bu durumu etik dışı kullanan sahte fatura kesip şirketini konkordato ilan edilebilir duruma getiren firmalar tespit edilip yakalanmaya başladı. Ancak iş dünyasında bu durumu kötü niyetlerle kullanan ve tespiti henüz yapılmayan şirketlerin olduğunu da düşünüyoruz. Bu konuda mahkemelerin daha dikkatli ve titiz bir inceleme yapmasını arzu ediyoruz. Konkordato ilanları bu kadar kolay olmamalı ve mahkeme tarafından atanacak komiserlere yapılacak ödeme ve işler konusunda ayrıca hassasiyet gösterilmesini talep ediyoruz. Topyekun seferberlik içindeysek bir firmayı korurken bütün alacaklılarına zarar verilmemeli ve en önemlisi konkordato sürelerinin altı aya çekilmesi talebinin ivedilikle değerlendirilmesi gerekiyor” dedi.