AK Parti bayramlaşmasında en az 20 kez" sayın bakanımız Nabi Avcı" denildi
“Nabi Hoca” demek, Nabi Hocayı küçültür mü?
Bana kalırsa küçültmez.
Çünkü, Nabi Avcı’nın bakan olmasındaki en önemli etken, siyasette buralara uzanmasının altındaki en önemli merdivendir hocalığı…
Zaten sıklıkla siyasetçi ağzı ile değil, akademisyen ağzı ile verdiği demeçlerle hafızamızda yer edinir.
Abartmış sayılmaz isem, “siyaseti bırak, akademiye dön” denilirse Avcı’ya, zannediyorum koşa koşa, güle oynaya akademinin yolunu tutar.
Peki; benim penceremden böyle görünürken vaziyet, neden bazı AK Partililer hala Nabi Avcı’nın bakanlık koltuğunu devrettiğini kabullenemiyor?
Neden hala Nabi Avcı’dan “sayın bakanımız” diye bahsediyorlar?
Gelin tespitleri birlikte yapalım. Bu kişiler, bakanlığın, hocalıktan daha kıymetli olduğu konusunda hem fikir olabilirler.
Fakat; akademik yolculuk, bakanlık yolculuğundan daha meşakkatli yolları tepmeyi gerektirir.
Hatta, akademinin hakkını verek ilerleyenlerin, siyasi yolculuktan çok daha ağır yükler altında ezildiği de bir gerçekliktir.
Dolayısıyla bu tespitte bulunanların ayakları çok da yere basmıyor.
Nabi hocaya değil de, Bakan Avcı’ya ihtiyaçları olabilir mi bu kişilerin?
İşte bu nokta çok kritik. Bir hocadan edineceğin bilgilerin kıymetini bilemeyenlerin, ülkemizin makus talihi olan güçlü bir siyasetçiye sırtını yaslama konforundan duyduğu memnuniyet, bakanlık konusundaki ısrarın en büyük nedeni olabileceğini düşünüyorum.
Kırk tane akademisyenin olacağına, bir tane bakanın olsun.
Kimse ne bildiğin ile ilgilenmez, ama Ankara’daki dayı tadından yenilmeyecek bir ana menü…
Peki; Nabi Avcı’ya “sayın bakanım” demenin ne gibi bir sakıncası var.
Benim için yok ama, Eskişehir için ciddi sıkıntılar yaşatabilecek bir mevzu.
Şöyle ki; kişilerin kendisini tarifi tavır ve davranışı belirler.
Ancak toplumun tarifi de, kişinin tavır ve davranışlara doğrudan etki eder.
Şayet Nabi Avcı’yı “bakan” diye tarif etmeye devam ederseniz, ne tam bir akademisyen, ne de tam bir bakan olmasına izin vermeyecek bir noktaya hapsedersiniz.
Gelin en iyisi mi “Nabi hoca” diyerek, Nabi Avcı’nın performansını arttırmasına katkı da bulunalım.
CHP değişmeye değil değiştirmeye odaklanmalı
“Bir şeyi değiştirmek istiyorsan kendinden başla” diye bir özlü söz vardır.
Ancak CHP bu işin suyunu çıkarıyor.
CHP öyle bir çıkmaza girmiş ki; kendini değiştirmeyi başlı başına bir sorun olarak ele alıyor.
Oysaki, bir siyasi partinin en önemli özelliği dönüştürme gücüdür.
Ayrıca CHP’nin dillendirdiği değişimin somut bir tarifi bile yok.
CHP yerel seçimler öncesinde insanların algısını nasıl değiştiririm üzerine daha fazla düşünmesi gerekiyor.
Mümkünse kendisine yüklendiği kadar, iktidara yüklenmesi de hiç de fena olmaz.