“Eskişehirspor’un dünkü halinden daha kötü bir hali olabilir mi?” diye düşünüyordum ki; var olduğunu öğrendik hep beraber. Eskişehirspor dün mali borç yükü altında kıvranıyordu, bugün ruh erozyonu yaşıyor.
Eskişehirspor Kulüp Başkanı Halil Ünal bu şehirde umut olan Eskişehirspor’u bir siyasi şantaj aracı olarak çekinmeden kullanıyor. Bunu yaparken de değil bir kulüp başkanı, bir mafya babasının bile kullanırken çekineceği sözleri hiç çekinmeden sarf ediyor.
Yılmaz Büyükerşen’in Eskişehirspor’a yardım etmemesini eleştirebilirsin, ama bunun için öyle bir yol bulursun ki, bu yol Eskişehirspor’un ruhunu taşır. Eskişehirsporlu karakteri ile özdeşleşir.
Eskişehirspor’u bir siyasi tehdit unsurundan bile daha aşağı pozisyona çekmek işin aslı büyük başarı.
Ne diyelim: "düne kadar Eskişehirspor’u başka bir kişi yönetemez" diye işaret ettiğimiz Halil Ünal, hem kendini çıkarılması zor bir seviyeye hapsetti, hem de Eskişehirspor’un ruhuna o onarılması zor yarayı açtı.
Şimdi Kazım Kurt, Ahmet Ataç, Nabi Avcı düşünsün. Yarın başkan Ünal çıkıp, aynı tehditleri bu üç isim için de savurursa, aynı sözleri bu üç isim için de kullanırsa? … “Savurmaz mı?” dediniz. Aynı şartlar altında bir olayın tekrarlama ihtimali çok yüksek.
Dün Eskişehirspor, en umutsuzumuzun bile “yarın ola hayır ola” diyerek gözlerini bir kez bile umutsuzluğa yummadığı bir umuttu. Bugün, maalesef bir siyasi şantaj unsuruna indirgenmeye çalışıldı.
Tutar mı?
Tutmaz.
Ama gel de Ünal’a bu hatasını anlat, gel de şehri Eskişehirspor etrafında bir kez daha amasız fakatsız kilitle….