Günay değerlendirmesinde ‘’Ülkemizde yaklaşık 2 yıldır uygulanan olağanüstü hal sona ermiştir. Ancak Türkiye mevcut terör örgütleriyle olağan dönemde de mücadelesine devam edecek ve son darbe teşebbüsüne benzer bir müdahale girişiminin yeniden yaşanmaması için her tür önlemi alacaktır. Bu mücadele hukuk devleti ilkeleri çerçevesinde olacaktır. TBMM’de görüşülen kanun teklifi ile yeni düzenleme, anayasal güvence altındaki temel hak ve özgürlükler korunmak suretiyle soruşturma ve kovuşturmalar ile disiplin soruşturmaları bakımından gerekli hükümleri ve ihtiyaç duyulan idari tedbirleri kapsamaktadır. ‘’ şeklinde açıklamada bulundu.
FRANSA ÖRNEĞİNİ VERDİ
Prof. Dr. Günay Fransa’nın OHAL sonrası yürürlüğe koyduğu güvenlik tasarısı hakkında bilgi verdi. Günay, ‘’Her tür terörle tek başına eşzamanlı mücadele eden bir ülke olarak Türkiye’de bu konunun tartışılmasını anlamakta güçlük çekiyorum. Fransa’da da aynı yöntem izlendi. Fransa'da 13 Kasım 2015 tarihinde 130 kişinin öldüğü terör saldırıları sonrası yürürlüğe giren OHAL 1 Kasım 2017 tarihinde sona erdi ve OHAL yerine getirilen yeni güvenlik yasası kabul edildi. Yeni düzenlemeye göre, adli makamların birçok yetkisi valiliklere devredildi. İçişleri Bakanı Gerard Collomb "Terör tehdidi büyük olmayı sürdürüyor" açıklamasını yaptı. Fransa’da yeni güvenlik yasasının kapsamında; (1) hareket kısıtlaması yani terör örgütleriyle irtibatlı kişilerin ikamet ettikleri kasaba/kent dışına çıkmasını engelliyor, günlük adli kontrol şartı getiriliyor, bu kişilerin belli bazı bölgelere girişi de yasaklanıyor. (2)OHAL uygulamasında olduğu gibi soruşturma makamları yeni yasa uyarınca ev araması yapabiliyor. (3) ibadet yerlerinin kapatılması, yetkili makamlara aşırılık yanlısı fikirlerin propagandasının yapıldığı ibadet yerlerini kapatma yetkisi tanınıyor. Nefret ya da ayrımcılık, şiddet ya da terör eylemlerine destek ibadet yerlerinin kapatılması için gerekçe olabiliyor. (4) liman ve havalimanlarında 10 kilometrelik çap içinde kimlik kontrolü yapılabiliyor. (5) etkinliklerin denetimi, OHAL'de olduğu gibi terör saldırısına hedef olabilecek büyük etkinliklerde güvenlik güçlerine çanta ve üst araması yapma yetkisi verilidi. ‘’ dedi.
BİR DAHA BU TEHLİKEYİ YAŞAMAMAK İÇİN GEREKLİ
Prof. Dr. Günay güvenlik için alınan önlemlerin gerekliliğine değinerek, ‘’Türkiye’deki düzenleme ile karşılaştırırsak, aynı Fransa’da olduğu gibi valilere toplantı ve gösterileri engelleme veya hava karardıktan sonra toplantı yasaklama yetkisi gibi özel yetkiler veriliyor. Unutmayalım, 15 Temmuz Hain Darbe girişiminin bir daha ülkemizin yaşamaması için gerekli önlemleri de almak zorundayız. Bazı düzenlemeler buna yönelik. Örneğin, generaller dahil tüm askeri personele karargaha girişte detektörden geçme şartının getirilmesi, detektör sinyal verirse üst arama şartının bulunması, komutanların karargahta erbaş ve erlerin özel eşyalarını arama hakkının verilmesi, savcının izninin alınmadığı acil durumlarda kolluk güçlerine askeri karargahlarda arama yetkisinin verilmesi bir daha bu tür darbe girişimlerinin yaşanmaması için gerekli önlemler. Hükümetimiz 15 Temmuz öncesinde de FETÖ yapılanması ile aslında mücadele etti ancak bu örgütle irtibatı olan kişiler kamudan atıldığında idari mahkemeler tarafından tekrar görevlerine iade ediliyorlardı. Bunu engellemek için KHK ile ya da yeni getirilen yasa ile kamudan ihraç edilenlerin eski görevlerine dönmeleri engelleniyor, komisyon kararıyla tekrar kamuya alınan kişiler ise eski görevlerine atanmıyorlar. Asker ve polisler kamudan ihraç edildikten sonra geri alınsalar bile kilit görevlere atanmayacak, araştırma bölümlerinde görev alacaklar. Yeni düzenleme ile üç yıl boyunca tüm kurumlarda komisyon oluşturulup kamudan ihraçlara gerek görüldüğü halde ihraçlara devam edilebilecek. Anayasaya mahkemesi, tüm devlet kurumları, hakim ve savcılar da terör örgütüyle bağlantısı bulunursa üç yıl boyunca ihraç edilebilecekler. Fransa’da da bu düzenlemeler üç yıllık dönemi kapsıyor ve 2020 yılına kadar devam edecek.’’ Şeklinde açıklamada bulundu.
ÖNLEMLER HER SEFERİNDE DAHA DA SIKILAŞTI
Prof. Dr. Günay, Fransa’da güvenlik önlemleri için çıkarılan yasaların her seferinde daha da sıkı hale getirildiğini ve bu tasarıların yasalaşma süreçlerinde Fransa içerisinde bir uzlaşmanın hakim olduğunu dile getirdi ve ‘’Fransa, terörle mücadele konusunda 1986 yılında bu yana 15 kere düzenleme yapmış ve her seferinde yasaları daha da sertleştirmiştir. Macron, yeni yasanın terörle mücadelede yardımcı olacağını ve güvenlik güçlerinin yetkilerini sonuna kadar kullanması gerektiğini söylediğinde bütün dünya susuyor ama Türkiye tüm terör örgütleri ile tek başına mücadele ederken eleştiriler geliyor. Anlamak mümkün değil. Bu yasaya önce milletimiz sahip çıktı, şimdi sıra siyasetçilerde. Fransa’da tasarının 17’ye karşı 425 oyla kabul edildiğini hatırlatmak isterim.’’ dedi.