Gündoğan'ın yazısı:
Unutmadık, -30 derece soğukta, okul bahçelerinde toplantılar yaptığımız liseli kardeşlerimizin fedakarlıklarını, ağustos sıcağında 1 litre suyla Atatürk Stadı’nın çatısında saatlerce bayrak asmaya çalıştığımız kardeşlerimizi... 2008 yılının mayıs ayında, süper lige çıkacağımız günün önceki gecesinde İnönü Stadyumu’nun çevresinde nöbet tutan, cebinde maç bileti alacak parası haricinde parası olmayıp sabaha kadar İstanbul’un sokaklarında bekleyen fedakar taraftarları da unutmadık. Deplasmana gitmek için evinin çatısındaki tuğlaları satanlar, kamyon tepesinde deplasmana gidenler… 51 yıllık tarihimizden sadece birkaç örnek… Son kalenin yılmayan fedakarlarının yaptıklarından sadece birkaçı bu saydıklarım. Belki binlerce hikayesi daha vardır Eskişehirspor’a adanmış hayatların.
Siyah-Kırmızıya gönül verenler, yıllardır ne bir şampiyonluk, ne de bir kupa yüzü görmeden sevdalarının peşinden gidiyor. Süper Lig’de şampiyonluğa oynayan sözde büyükler yanı başlarındaki stadyumların deplasman tribününü dahi dolduramazken, bu şehrin çocukları binlerce kişi ile zapt ettikleri statlara Anadolu’nun yıkılmayan son kalesinin sesini taşıyor. Son kalenin fedakar askerleri için ligin hiçbir önemi yok. Bu taraftar hiçbir zaman siyah-kırmızı renkleri yalnız bırakmadı. Bunun bir örneği de, bu hafta oynanan Eskişehirspor- Yeni Malatyaspor maçıdır. Yapım süreci tamamlanarak kullanıma açılan Atatürk Stadyumu’nda Eskişehirspor’un fedakar taraftarı siyah-kırmızı sevdanın peşindeydi. Ligler değişti, isimler değişti. Değişmeyen tek şey, Eskişehirspor taraftarının vefası oldu. Yine on binler, sevdasına koştu. Eskişehirspor taraftarı, diriliş sezonunun bir haftasında daha üzerine düşen vazifeyi başarıyla yerine getirdi.
“Hangi takımı tutuyorsun?” sorusu aciz kalır Eskişehirsporluluğu anlatmak için. Siyah-kırmızının peşine düşenlerin vereceği cevap “ben takım tutmuyorum” demekten ibarettir. Eskişehirsporluluk, bizim için hayata karşı bir duruş olmuştur. Türk futbolunda “büyükler” diye dayatılmaya çalışılan aciz anlayışa karşı Anadolu’nun son kalesi henüz yıkılmadı demektir bizim duruşumuz.
Takım tutmak, başarıya endekslenmiş endüstriyel futbolun müşterilerinin işidir. Bizimkisi ise, memleket meselesidir.
BİZİMKİSİ MEMLEKET MESELESİ
BİZİMKİSİ MEMLEKET MESELESİ
Es Gündem 26 EditörTrübünlerin tanıdık yüzü Özkan Gündoğan, yazılarıyla Esgündem26.com'da. Gündoğan, 'Bizimkisi Memleket Meselesi' başlıklı ilk yazısıyla okularına 'merhaba' diyor.