Önce kaybettiğiniz EOSB seçimlerinden bahsedelim. Bu kaybı sorguladınız mı?
EOSB seçimlerini kaybettiğim zaman nedenlerini sorguladım. İşin psikolojik kısmına çok fazla takılmadım. Ama “neden bana oy vermediler?” diye düşündüm. Çünkü ben ortaya ciddi projeler koyduğumu ve iyi bir vizyon koyduğumu düşünüyordum. “Ben mi kendimi iyi anlatamadım, yoksa EOSB üyelerimi beni anlamadılar?” diye sorguladım. Bir hayal ortaya koydum ve neden bu hayalin ucundan tutmadılar diye sorguladım. Bu anlamda kırgınlıklarım oldu. Bu birkaç gün sürüyor. Fakat en nihayetinde hedefinizin doğruluğunda şüphe duymuyorsanız, geçmişe takılıp kalmanın çok fazla bir anlam ifade etmediği kanısındayım. Bu yüzden geçmiş geçmişte kalır, biz önümüze bakalım.
ESO seçimleri söz konusuyken birden EOSB seçimlerine odaklandık…
EOSB seçimlerine biz zorladık. Benim hayatımda hep ilkeler vardır. Eğer bir kanun kural varsa ona uyacaksın. Esnetmek mevzu bahis değil. Üstüne düşmeseydik belki yapılmazdı. Ama doğru neyse o. EOSB seçimlerinin de yapılması zorunluydu. yapıldı, kaybettik, önemli değil. Politik davranamıyoruz. Konjektürel davranamıyoruz.
Yoğun bir çalışma temposu ile baş başasınız. Yanılıyor muyum?
15 gündür çok yoğun çalışıyoruz. Mazbatayı aldığımız gün elektrik santraliyle ilgili 18 yıllık bir dava vardı. O davayla ilgili mahkeme tebligatı aldık. Bu ESO’nun aleyhine olan bir durumdu. Üç gün bu iş ile uğraştık. Bakanlıklara gittik, müsteşarlarla görüştük. Tüm alt yapısını hazırladık. 18 yıllık dava iki günde çözüldü. Uzlaşı, doğru mantık ve doğru taleplerle başardık.
Bundan sonra nasıl bir ESO göreceğiz?
Her şeyden önce sakin durmak gerekiyor. Olayları, durumları kişiselleştirmemek gerekiyor. Kurumların varlığı bizler için çok önemli. OSB Ve ESOB’yi niteliksizleştirmemek gerekiyor. ESO’ya haksızlıklar yapılmış, işlevleri azaltılmış. Daha çok OSB tarafından bir şeyler yapılmış, ama bu doğru değil. İki tarafında güçlü tutulması gerekiyor. İki kurum hem rekabet edecek, hem iş birliği yapacak. Bu kültürü eğer bu kentte oturtabilirsek, kent kazanır. Sanayi özelinde işler hep kişiler üzerinden yürümüş. ESO’nun çözmesi gereken bir problemde başkan odaklı çözüme gidilmiş. Bu şu anlama geliyor; kurum çalışmamış, çalıştırılmamış. Başkanlar bu işi bireysel olarak çözmeye çalışmışlar. Bunda da bu kadar başarılı olursun. Bir süre sonra sende yorulursun. Biz ESO’yu kurumsal olarak güçlü, sanayiciyle birlikte hizmet eden bir kuruluş haline getireceğiz. İyi proje kazanır. ESO bundan sonra kişiler üzerinden gitmeyecek.
Projeler için start verdiniz mi?
Hemen projelerimize başladık. Eğitimle ilgili alt yapı çalışmalarını hazırlıyoruz. Bir ay içerisinde güzel sürprizlerimiz var. İhracatla ilgili de çalışmalara da başladık. Geçen hafta ilk toplantımızı yaptık. Aş getiren, iş getiren sanayi odası olacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Bizimle ilgili tüm bakanlıkları gezdik. Sanayi ve Teknoloji Bakanı, Gümrük ve Ticaret Bakanı. Ekonomi ve Dış işleri Bakanı’na da gideceğiz. Seçim dolayısıyla sürecinde nasıl olur bilmiyorum. Ancak biz onlardan destek sözünü aldık. Tabi burada sözden daha önemlisi bizim doğru projelerimizi anlatmamız. Sanayici dostu tüm kurumlarla işbirliği içerisinde olacağız. BEBKA, KOSGEB, TÜBİTAK, EGZİM, iş birliği içerisinde olacağız. Teşvikleri, yardımları Eskişehir Sanayisi ciddi şekilde almaya başlayacak. Danışmanlık hizmetlerini de biz vermeye başlayacağız. Ayrıca ihracatla ilgili kümeler oluşturuyoruz.
12 AYDA 12 ÜLKE
İhracatta hedefimiz 12 ay, 12 ülke. Toplam 4 yıl içine ciromuzu 2 milyar dolar daha artırmayı hedefliyoruz. Şu anda tamamen ihracat odaklı gidiyoruz. Sanayi envanteri ile ilgili gerekli çalışmalar başladı. Bir ay içerisinde Eskişehir sanayi envanterini bitireceğiz. En azından üyelerimiz nezdinde bitecek. Yazılım, insan kaynakları, tanıtım, satın alma ile ilgili yazılım firmaları ile görüşüyoruz. O da birkaç ay içerisinde sistemin içerisine entegre olacak. Eğitimle ilgili çok büyük projelerimiz var. Bir eğitim merkezi oluşturacağız. Şehir merkezinde olacak şekilde uygulamalı, meslek edindirme, meslek geliştirme eğitim merkezi. Yasal yapısını inceliyoruz. Bursa’daki modeli burada da yapmaya çalışıyoruz. Bursa bu proje ile 10 yılda 30 bin gence istihdam sağlamış. Haftaya bir ziyaret daha gerçekleştireceğiz Bursa’daki okula. Bir eğitim seferberliği başlatıyoruz anlayacağınız.
Savaş Özaydemir 28 yıl sonra mührü size verdi. Siz ne zaman mührü başkasına devredeceksiniz?
Ben 4 yıl içerisinde tüm projeleri hayata geçireceğim. Şayet dört yılsonunda başka proje üretemez isem. Hiç düşünmeden proje üretecek bir arkadaşıma mührü devrederim. Burada önemli olan kimin başkanlık görevini yaptığı değil. Kimin ne yaptığı ya da ne yapacağı.
Harun Karacan’ın size destek verdiği çok dillendirildi…
Eskişehir sanayi odası üyesi olan herkes bu odada söz sahibidir. Ben nasıl söz sahibi isem, Harun Karacan’da söz söylemeye hakkına sahiptir. Harun Karacan şayet iktidarın buradaki önemli bir ismi ise bu ismi neden Eskişehir Sanayisi çıkarları için kullanmayalım. Bunun tartışma konusu olması bile anlamsız. Eskişehir sanayisi için çıkarımız neredeyse orda oluruz. Kriterimiz bu. Başka bir yere çekmek anlamsız. Ancak kurumsal siyaset tarafında değiliz. Bizi CHP, MHP veya AK Parti destekliyor tarafında değiliz.
Siyasete girmeyi düşünüyor musunuz?
Siyaset bana göre değil. Ben icra adamı olarak tanımlarım kendimi. Bu yüzden aklımın kıyısından bucağından hiçbir şekilde siyaset geçmiyor. Sanayi odasına ve Eskişehir sanayisine akıl ve icraat bakımından verebileceğim tüm katkıyı verdikten sonra kendi hayatıma geri döneceğim.
Lava Tava’da işler nasıl gidiyor?
Kendi şirketlerimizde yapmış olduğumuz kurumlaşma sayesinde arkama dönüp bakma gereksinimi bile duymuyorum. Çok iyi bir ekip ve çok iyi bir kurumsal yapıyı iyi ki zamanında oturtmuşum. İyi bir ekip ve iyi bir kurumsal yapı, iş insanların en önemli kozu. Bunu başarabilenler başarıyı yakalayacaktır.