Ali Baş yazmış kutlamayan kaybeder. Kaybedenler kulübünde yer almamak adına Metin Güler’i kutlayarak başlayalım yazıya.
Devasa bir hikayesi vardı ama anlatamadı Erdoğan Tekgöz. Anlatmayı başarsaydı değil ETO’yu, şehri kazanacaktı. Birbirinden kaliteli ve ön açıcı projesi de vardı üstelik. Fakat, proje bombardımanı akılları karıştırdı. En nihayetinde başarılı, düzgün bir iş adamının başarısız bir seçim kampanyası yürütmesinin faturasıdır.
Ayhan Sezer, ama öyle ama böyle en karşıtlarının, en yapamaz diyenlerin bile sempatisini kazandı. Süper Lig’de mücadele eden amatör takım misali. Seçim kampanyası da bir o kadar amatördü. Belki de bu amatör ruhun özlemi ile Ayhan Sezer kamuoyunda ciddi bir yer edindi.
Gelelim seçim galibine yani Metin Güler’e. O kadar güçlü bir ekibi vardı ki, o kadar işin ehilleriydiler ki; Metin Güler’in çok çalışmasına bile gerek yoktu. Şeyh uçmaz müritleri uçurur. Bizim şeyhin hiç uçmaya niyeti yoktu üstelik.
Sadece bir örnek ile ne demek istediğimi anlatayım. Erdoğan Tekgöz “değiştir” diyerek kendince ETO’nun bazı olumsuz uygulamalarının kaldırılması, yerine yeni uygulamaların getirilmesinden söz ederken, Metin Güler esnaflara şehre saygımız, ülkeye sevgimiz, iş ahlakımız değişmez gibi polemikten öteye gitmeyecek şeyler söyletip, panolara yapıştırdı. Sonuç itibarı ile hiçbir şey söylemeden kazanmaya muktedir bir kişi konumuna yükseldi gözümde Metin Güler. Tekrar tebrikler.
Gelelim Harun Karacan’a. Şayet bu seçimlerde gücünü gösterdiyse Karacan eyvah. Şayet gücünü sınadıysa elinde mükemmel doneler mevcut. Karacan’ın yeniden ısrarla fabrika ayarlarına dönmesi gerekiyor kanımca. Küsenler ile barışılacak. Kızanların gönlü alınacak. Karacan’ın AK Parti için önemi göz önüne alındığında hem partisi, hem kendisi için bu iki adımı hızlı bir şekilde atması gerekiyor.
Kravat çıkar izi kalır mı bilmem
Metin Güler’in elini kravatına atıp, haşin bir şekilde boynundan çıkarıp “bugünden sonra herkesin başkanıyım” demesi seven sevmeyen, destek veren, vermeyen herkes tarafından ayakta alkışlandı. Ancak kravatı çıkarmak yetmez. Şimdi kravatın bıraktığı izi silmekte sıra. Bence Metin Güler, hem Erdoğan Tekgöz, hem de Ayhan Sezer ile yan yana gelip bir yemek yesin. Bilemedin bir kahve içsin. İşte o zaman yakalardan kravatın bıraktığı izler tamamen silinir…
Erdoğan Tekgöz’e düşen görev
Madem o kadar emek harcadınız. Madem o kadar proje ürettiniz. “Kazanmadım ben küstüm” deme gibi bir hakkınız olamaz. Meclistesiniz. Kuru bir muhalefetten çok daha başka şeyler yapabilirsiniz. Meclisi, başkanı ikna ederseniz, sözlerinizin tamamı olmasa da bazılarını yerine getirebilirsiniz. Bu görev çok ciddi bir görevdir. Kulak arkası etmeyiniz.