Okul deyip geçmeyin!
Yarın eşinize, çocuğunuza, dostunuza bakacağınız yeri belirler.
Hayata tutunacağınız dalı uzatır.
Doğruda durmanın felsefesini öğretir.
Ve biz büyürüz…
Büyümek; en çok övündüğümüz…
‘Köprünün büyüğü’ ile övünürüz mesela
‘En güzel bina’ en büyüğüdür örneğin
Karşı şeritten geçen devasa ‘jipi’ sakız ederiz ağzımıza
Uzunluk, boy, kapladığı alan ile ilgili bir davadır, davamız…
Büyümek,
Önceleyin, on şiir öğretir Ramazan Hoca lise yıllarında
“Neden öğreneceğim?” dediğinde yapıştırır
“En azında okursun sevdiğin kıza”
Okulla büyüyen bir nesildik.
Büyük evler, büyük binalar, büyük arabalar, büyük bütçeler ile iş tutmaz içimizde büyüttüğümüz.
Velhasılı kelam, başka bir büyümek
Kara tahtayı yıkıp, tabletleri ele tutuşturmaktır gözümüzde büyüttüğümüz
O kara tahtaya Ahmet Haşim yaz, liseliler için söylüyorum.
İki kelam edebilen öğrenci bulursanız ne mutlu size
Büyüttükçe, kaybediyoruz çocukları haberiniz olsun.
Şimdi tabletler bırakıldı
Sıra tabelalarda
Biz böyle büyümek isteği ile yırtınırken
Çocuklarımız un ufak oluyor
Sırça köşklerinizden, devasa saraylarınıza büyüyün, hatta hep beraber büyüyelim de
Yeter ki ilişmeyelim çocuklarımıza
Tabeladır dün birileri yerleştirdi sarı binanın duvarına
Bugün başka biri, başka bir tabela
Söyleyeyim içimizde kalmasın
Eğitim tabelaya sığmaz
Tabletten anlamadınız galiba…