Esgündem26.com / Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Eskişehir’de partililerle buluştu. Uysal’ın gündeminde özelleştirmeler hedefinde ise iktidar vardı. Hükümetin tarım politikalarını eleştiren Uysal, özelleştirmelere de tepki gösterdi.
‘Yerli ve milliyiz’ diyerek yerli ve milli olunmaz
“Bugün geldiğimiz noktada özelleştirme adı altında devletin sahip olduğu değerleri ahbap çavuş düzeni içerinde bir takım yandaşlarınıza transfer etmenin adı özelleştirme olamaz” diyen Uysal; ‘Milli ve yerli’ diyerek bugün ‘milli ve yerli’ olduğunu iddia edenlere söylüyorum; nasıl ki ‘bal bal’ diyerek ağız tatlanmaz, ‘yerli ve milliyiz’ diyerek de yerli ve milli olunmaz” ifadelerini kullandı.
“Tarımı ayak bağı gördüler”
Ziraat Mühendisleri Odası’nın açıkladığı tarımsal verileri paylaşan Uysal, “Daha üç, beş gün önce İstanbul Ziraat Mühendisleri Odası bir takım verileri paylaştı. Bizler değil… Hakem Kuruluşu hüviyetindeki bir sivil toplum örgütü, meslek örgütü paylaştı. Türkiye bugün tarıma dayalı sanayisinin bütün ürünlerinde neredeyse net ithalatçı konuma gelmiştir. Bunun sorumlusu kimdir? İktidara geldikleri andan itibaren birilerine şirin gözükeceğiz diyerek tarımı ayak bağı olarak gördünüz. Kitleler halinde tarımdan kopuşu vesile edip o kopan kitlelerin metropollere, büyükşehirlere göç etmek mecburiyetinde bırakılarak, yoksulluğa mahkum edilerek, büyükşehirlerde kurduğunuz bir takım dini organizasyonlar eliyle ve belediyeler eliyle kurduğunuz mekanizmayla rehin almak için bir fırsat bellediniz” dedi.
“Yaptığınız yardımlar bir lütuf değildir”
Hükümetin yaptığı yardımlarla seçmeni kadrolu seçmen haline getirdiğini savunan Uysal,
“Bugün devletin, sosyal devlet hüviyetiyle her bir vatandaşın arasındaki gelir adaletsizliğindeki uçurumu kapatmak noktasındaki bir refah devleti anlayışıyla yardımlarını neredeyse bir siyasi partinin lütfuymuş gibi insanlarımızın iradesini satın almak, siyasi sadakatlerini satın almak, kadrolu bir seçmen haline getirmek için kullandığınız noktada demokrasinin orta düzeyde bile işlemesine imkan veremezsiniz” diye konuştu.
“Cumhuriyet yatırımları tasfiye edidi”
Cumhuriyet ve kuruluş dönemine ait kamusal kurum, kuruluş ve alanların birer birer tasfiye edildiğine dikkat çeken Uysal, “Birlikleri tasfiye ettiniz. Doğu ve Güneydoğu’dan başlayarak İç Anadolu’dan Karadeniz’e, Ege’sine, Akdeniz’ine, Marmarasına, pek çok noktada özellikle bu manada sadece iktisadi ürettikleri değerle değil o bölgelerin her manadaki kalkınmışlığının aracısı olarak cumhuriyetin kurumları olarak kurulmuş bu fabrikaları tek tek anlamsız bir anlayış içerisinde tasfiye ettiniz” ifadelerini kullandı.
“Özelleştirmeler mağdur etti”
Yapılan özelleştirmeler sonucu birçok fabrikanın üretim dışı kaldığını, buralarda çalışan insanların ise işsiz bırakıldığını söyleyen Uysal, “Elbette çağ değişmektedir. Elbette zamanın ruhu değişmektedir. Bu noktada bugün 94 yılında çıkartılmış özelleştirme kanununda olmuş olmasına rağmen 70 milyar dolara yakın yapmış olduğunuz özelleştirme gelirini bir kenara koyalım, Türkiye’nin kurulu üretim kapasitesini artırmayı en temel hedefi olarak özelleştirme kanunu standart bir hedefleme yapmışken bugün özelleştirilmiş pek çok kurumun ancak arsa değeri üzerinden değerlendirildiğini, üretim dışı kaldığını, çalışan insanlarımızın işsiz kaldığını, bir kısmının devletin diğer kurumlarına geçirilerek pek çok özlük hakkından mahrum bırakıldığını biliyoruz” dedi.
“İmza kampanyasına destek veriyoruz”
Tarımda Avrupa ülkelerini örnek gösteren Uysal, açıklamasında şu ifadeler yer verdi; “Bugün de uzun bir tecrübeden sonra zannettik ki iktidarımız bu manada tarımı gelişmiş batılı sanayileşmiş ülkelerin bile bir stratejik alan olarak benimsediği noktada, özellikle Türkiye’nin Avrupa Birliği ile müzakere sürecinde geçmişten bugüne Türkiye ile ilgili ideolojik ve siyasi ön yargılarıyla, tarihsel ön yargılarıyla bariyer ören Fransa başta olmak üzere pek çok ülkenin Türkiye’ye karşı niçin ayak dirediğini anlamışlardır zannettik. O ülkeler, bugün tarımda net ihracatçı konumdadır. Fransa bugün 15 milyar Euro’nun üzerinde tarımda dış ticaret fazlası vermektedir. Bu gerçekler ortaydayken maalesef en son 14 tane şeker fabrikamızın özelleştireceği kamuoyuna ilan edildi. Bu fabrikaların bu mantık içerisinde özelleştirilmesine hayır noktasında başlatılan imza kampanyasına destek veriyoruz.”