İyi Parti’nin kuruluş amacı ülkemizde ortaya çıkan koltuk kavgaları, ötekileştirme, liyakat sahibi olmayan insanların önemli görevlerde yer alması gibi sorunlardan kaynaklandığını belirten Çam, “Partimiz Eskişehir İl Teşkilatı 4 ay önce kurulduğunda bu tür sorunlara çözüm getirmek ana hedeflerinden biriydi. Bugün geldiğimiz durumda üzülerek görüyorum ki özellikle il yönetiminde tıpkı ülkemizin durumu gibi kutuplaşma, ötekileştirme, liyakat sahibi olmayan insanların sırf yer edinme, aidiyet hissi, koltuk merakı yüzünden aynı sorunlar oluşmuştur.Benim aday olma sebeplerimden birisi de il teşkilatında sevgi saygı ve kardeşlik hukukunu yeniden inşa etmek ve seçimlerde partimizi Eskişehir de birinci parti çıkarmaktır” dedi.
HALKLA BÜTÜNLEŞECEĞİZ
En önemli aday olma nedeninin hakla bütünleşmeyi sağlamak olduğunu belirten Çam, “İl teşkilatımız dört ay önce kuruldu. 4 ay uzun bir zamandır. Bu sürede içinde bizzat bulunduğum birkaç kahve toplantısı ziyaretleri haricinde halkla maalesef sahaya inerek kaynaşılamadı. Tepebaşı divan kurulu ve yönetim kurulu eğitim ve savından sorumlu başkan yardımcısı görevindeyken bu 4 aylık zaman zarfında siyaset okulunun kurulmasında öncülük ettim. 1 yıllık eğitim programları hazırlayıp, bizzat eğitimleri kendim verdim. Geçtiğimiz Tepebaşı ilçe seçiminde hep beraber kardeşlik, sevgi, saygı ortamında nasıl seçim yapılabiliyor gördük, Aday olma nedenlerimden bir tanesi de bu eğitim programlarına tüm parti teşkilatına uygulamak ve birbirimizle uğraşmak yerine halka inmek ve hakla bütünleşmek kaynaşmaktır” diye konuştu.
BİRİLERİNİN ADAMI OLMADIM
Hayatı boyunca birilerin adamı olmadığını belirten Çam, “Türkiye’ nin tekrar güçlendirilmiş demokratik parlamenter sisteme dönebilmesi son derece önemlidir. İyi Parti’ yi Türkiye’ de iktidara taşıyacak ekipleri oluşturabilecek güçte dinamik tabana daha çok yayılmış planlı bir örgüt yapısı ile bulunduğumuz noktadan çok daha iyi yerlere çıkacağımıza inanıyorum. Siyasi bilgi birikimi ve tecrübesi olan ekip ile istişare ederek liyakat ve ehliyete sahip kalitesi bir yönetimle saygı değer delegelerin huzuruna çıkacağız hayatımda hiçbir zaman birilerinin adamı olamadım birilerinin adamı olmak Türk milletinin teveccühünü kazanan İyi Parti’yi küçültür. Ülkenin üstün menfaatini her türlü kişisel çıkarların önünde tutan, demokratik haklarını bilen bir vatanseverim Mustafa kemal Atatürk ün ilkeleri doğrultusunda Ahmet Yesevi, Hacı Bektaş Veli, Mevlana ve Yunus Emre’lerin anlayış felsefesi ile yoğrulan ve bu kültürü şiar edinen bir kardeşinizim. Mustafa Kemal Atatürk ve dava arkadaşlarının Kuvayi Milliye ruhuyla bizlere miras bıraktığı Türkiye Cumhuriyeti’nin gelecek genç nesil kuşaklara temelleri sarsılmadan demokrasisi daha da gelişmiş bir miras olarak bırakmayı görev addediyorum cumhuriyetimizin ilkelerine ve temel değerlerine büyük saldırıların olduğu önemli bir tarihsel süreçten geçtiğimizin farkındayım 95 yıllık cumhuriyetin kazanımlarını tekrar iyi partili vatanseverlerin mücadelesi doğrultusunda yeniden kazanmak için adaylığımı açıklamak zaruri bir hal almıştır. Elimi değil kafamı taşın altına koymayı yüce Türk Milletinin huzurunda söz veriyorum” diye konuştu.
“Ülke tek adamın emri altındadır”
Türkiye ve Türk insanı yorgun mutsuz karamsar bezgin ve yılgın bir hal içindedir insanlar kendini ifade edemiyorlar içine kapanıklar var olağanüstü hal i de göz önünde bulundurursak ülkede bir belirsizlik var. Şunu açık olarak belirtmeliyim ki elimizin altından kayıp gitmekte olan cumhuriyet değerlerine sahip çıkan bu oluşumun içinde olmanın gönül rahatlığını taşıyorum Son umut olarak değerlendirilen İyi Parti hakkında hemen her kesimden gelen olumlu tepkiler bundan sonra cumhuriyet karşıtlarının işlerinin kolay olmayacağını gösteriyor Elbette her siyasi parti gibi iyi partinin de hedefi milletvekili ve belediye başkanı çıkarabilmek için yurttaşlarımızın oylarını almak ancak iyi parti bunun çok ötesinde bir iddia ile ortaya çıkıyor 2019 belki de 2018 yılında Türkiye Cumhuriyeti’nin başına sayın Erdoğan’ın yerine genel başkanımız olan sayın Meral Akşener’in gelmesi için güçlendirilmiş demokratik parlamenter sistem için mücadele edeceğiz. Artık herkesin çok iyi bildiği bir gerçek var Yapılan yasal ve anayasal değişiklikler nedeniyle Türkiye artık tek adam yönetimi altında bulunmaktadır ne TBMM’nin, ne Bakanlar Kurulu’nun ve ne de başbakanın hiçbir anlamı kalmamıştır. Bakanlar ve başbakan çok önemli iç ve dış politika kararlarını ancak saraydan yapılan açıklamaları televizyonlardan dinlerken öğrenmekte, toplantılarını sadece sayın Recep Tayyip Erdoğan beyin verdiği emirlerin bürokratik yanını tamamlamak için yapmaktadırlar” dedi.
SONER ÇAM KİMDİR
Emirdağ doğumlu olan Çam, 55 yaşında. Evli ve 4 çocuğu olan Çam, Uluslararası NLP Master Traineri ve Yönetim Danışmanlığı görevini sürdürüyor. Aynı zamanda Mega Yönetim danışmanlığı ve Eğitim Kalite Merkezi’nin kurucusu olan Çam, 35 yıllık siyasi deneyime sahip. Refah Yol hükümetinin kuruluşunda önemli roller üstlenen Çam. 1996 yılında Nizam-ı Alem Ocakları Başkanlığı yaptı.