İçişleri Bakanlığından, Zeytin Dalı Harekatı'na yönelik sosyal medyadan terör propagandası yapan 449 şüphelinin gözaltına alındığı bildirildi.
Terör örgütü PYD/YPG, Zeytin Dalı Harekatı'nı uluslararası arenada "sivilleri hedef alan bir operasyon" gibi göstermek ve Türkiye'ye karşı oluşan cepheyi güçlendirmek için sosyal medya yalanlarına sarıldı.
Türkiye karşıtı yabancı ülke ve mihraklardan da destek gören terör örgütü, mevzilendiği bu alan üzerinden yalan ifadeler, çarpıtma açıklamalar ve sahte fotoğraflar kullanıyor. Avrupa ülkelerinin parlamentolarındaki bazı milletvekilleri, işlediği insan hakları ihlallerini, azınlıklara dönük baskılarını, savaş suçlarını ve uyuşturucu ticaretini görmezden geldikleri terör örgütü PYD/YPG'nin algı operasyonlarına destek veriyor.
Söz konusu milletvekilleri, özellikle sosyal medya üzerinden yaptıkları paylaşımlarda, terör örgütü PYD/YPG'nin yalan ifadeler, yıllar önce çekilmiş ya da başka yerlerden alınmış fotoğrafları üzerinden Zeytin Dalı Harekatı aleyhinde çalışıyor.
"Terör örgütünden gönderilen bilgiler öne çıkarılıyor"
Kamu Diplomasisi Koordinatörü Ali Osman Öztürk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, terör örgütü PKK/PYD-YPG'nin aslında sosyal medya kabiliyetinin olmadığına işaret etti. Uluslararası medyanın terör örgütünün haber kaynaklarını kullanan ve onlardan gelen bilgileri öne çıkaran bir tutum sergilediğini anlatan Öztürk, algı yönetiminde karşı karşıya kalınan en büyük sorunun bu olduğunu belirtti.
Öztürk, Türkiye'deki hükümet yetkililerinin verdiği bilgi ve açıklamalarını dikkate almayan bu çevrelerin, terör örgütleri tarafından yapılan paylaşım ve iddiaları televizyon ve diğer haber kanallarında en iyi şekilde haber konusu yaptıklarını söyledi.
"Sosyal medya, geniş bir etki alanına sahip"
"Uluslararası mecrada Türkiye'nin haklı gerekçelerini göz önüne alan makul bir tutum görmüyoruz." diyen Öztürk, şunları söyledi:
"Sosyal medyanın sadece bizim ülkemizde değil, bu tür terör faaliyetlerinde çok geniş bir etki alanının olması büyük bir sorun. Teyit edilmesine ihtiyaç duyulmayan, belli usul ve esasları dikkate almayan, kamu sorumluluğundan yoksun kötü niyetli insanların kullanacağı araçlar çok fazla. Daha önceki yalan yanlış görselleri kullanmaktan, yalan ifadeleri kullanmaktan, birilerinin ağzından söylenmiş gibi kullanmaktan hiç imtina etmiyorlar. Dolayısıyla bu onların alanını genişletiyor."
Fırat Kalkanı'ndan dersler çıkartıldı
Fırat Kalkanı Harekatı süresince sosyal medya üzerindeki algı yönetiminde edinilen tecrübenin Zeytin Dalı Harekatında büyük işe yaradığına dikkati çeken Öztürk, uluslararası medyanın bu harekatta iki yüzlülüğe büründüğü söyledi.
Fırat Kalkanı'nın DEAŞ'a karşı bir mücadele olduğunu kabul eden uluslararası medyanın, terör örgütü olarak görmek istemedikleri PYD/YPG'ye karşı ise Türkiye'nin haklı mücadelesinin karşısında yer aldığını söyleyen Öztürk, sözlerini şöyle sürdürdü:
"PYD'nin terör örgütü olduğunu bir kere ağızlarında telaffuz etmeleri gerekiyor. PYD'yi bunlar bir şekilde terör örgütü olarak görmedikten sonra biz PKK/PYD-YPG ile ilgili hangi doğruyu, hangi gerçeği yüzlerine vurursak vuralım 'DEAŞ'la mücadele eden birilerine karşı Türkiye'nin tavrı' olarak bu harekatı lanse ediyorlar. Buradaki temel sorun, uluslararası medyanın ve batının, PYD'yi terör örgütü olarak görmemesi. Bizim bunu dikkate almamız lazım. El Bab'da, Fırat Kalkanı Harekatı'nda, DEAŞ ile mücadelede bizim dağıttığımız bilgilere ihtimam gösteren batı, bu sefer, Zeytin Dalında iki yüzlülüğünü ortaya koydu. Karşımızdakinin DEAŞ olmadığını iddia ettikleri için, YPG'yi de terör örgütü olarak görmedikleri için bu iki yüzlülüklerini, samimiyetsizliklerini gün yüzüne çıkarmışlardır."
"Terör örgütünün algı oyunu Türkiye'de tutmadı"
Öztürk, terör örgütünün algı oyunun Türkiye'de tutmadığını, tutmayacağını belirtti.
Sosyal medyanın uluslararası düzeyde etkinliğinin fazla olmadığını anlatan Öztürk, buralardan paylaşılan yanlan yanlış ifadelerin ve başka yerlerde, farklı zamanlarda çekilen görsellerin Zeytin Dalı Harekatında olmuş gibi gösterilmesinin BBC, CNN, Reuters, Russia Today gibi uluslararası kanallarda itibar görmediğine işaret etti.